ADLİ YARGIDAN KURTULAMAZLAR

ABONE OL

Kartal Belediyesinin hüküm ve tasarrufu altında bulunan Yaşam Kalitesini Yükseltme Merkezleri (YKYM) indeki Cafe kantin ve çay ocakları ile, Kartal’ın değişik  yerlerinde bulunan çay ocakları ve cafe’lerin “Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı” (KEDEV)’in öncülüğünde kurulan  “S.S Kartal Kadın Çevre Kültür ve  İşletme Kooperatifine” bedelsiz olarak tahsis edilmesi 6 ocak 2012 günkü meclis toplantısında AKP’li meclis grubunun itirazına rağmen CHP’li meclis üyelerinin oylarıyla meclisten geçti.

 

Kararla birlikte, meclis kararının hukuka uygun olmadığı yönünde tartışmalar başladı.

Konunun uzmanları ise, “meclisin böyle bir karar alma yetkisi bulunmadığını, bu durumda belediye başkanı ve meclis üyeleri hakkında “ görevi kötüye kullanma” ve “kamuyu zarara uğrattıkları” gerekçesiyle adli ve idari soruşturma başlatılabileceğini ve zimmet çıkacağını söylüyorlar..

 

Meclisin böyle bir karar alma yetkisi yok

 

Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız isminin açıklanmasını istemeyen bir İç İşleri Bakanlığı müfettişi şunları söyledi.  “Bir kere belediye meclisinin böyle bir karar alma yetkisi yok. Kamu yararına çalışan vakıf ve dernekler olsa bile bu tür işletmeler bunun içine girmez.

 

Belediye bu tür gayrimenkullerini elbette ki tahsis edebilir ama tahsis şartları var, kooperatiflere sadece bina yapmaları için arsa tahsisi yapma yetkileri var. Bu tür park içerisindeki gelir getiren Cafe büfe türü şeyleri kooperatiflere tahsis etmeleri söz konusu değildir, bunlar gelir getiren işletmelerdir aynı zamanda, gelir getiren işletmelerin tahsisi 2886 sayılı yasa hükümleri çerçevesinde yapılır. Ayrıca 5393 sayılı yasada belediye meclisine tahsis yetkisi vermiş ama  bunlar tahsise girmez, hele hele kooperatife bedelsiz vermeleri söz konusu olamaz.

 

İşletmelerde mutlaka bedel olması lazım, bedel olunca da 2886 sayılı yasa hükümlerini uygulamak zorundasınız çünkü yasa hala yürürlükte, 4734 sayılı kamu ihale kanunu sadece harcamalara yönelik giderlere yönelik bir ihale  kanunu gelire yönelik kanun hala yürürlükte..

 

Bunlar kâr amacıyla kurulan işletmelerdir. O zaman her grup kendi adına bir kooperatif kursun gelsin alsın, örneğin Esnaf Kefalet Kooperatifleri var gelsin  desin ki “şu şu yerlerdeki dükkanları bize tahsis eden biz işletelim” olur mu.?

 

Üstelik kaldı ki kooperatifinde ticaret yapma durumları farklıdır. Kooperatifler bu tür ticaret yapma durumları yoktur sadece kendi üyelerinin haklarını korumak üzere kurulmuş kendilerine menfaat sağlamak için kurulmuş bir şeydir. Belediye’nin gelir getirecek gayrimenkulünü onlara bedelsiz olarak verilmesi yasalara aykırıdır.

 

Bu durumda birincisi belediye meclis kararı idare mahkemesine giderek iptal edilebilir, bundan önce belediye başkanı da gündeme alıp iptal edebilir. Kaymakam konuyu yargıya götürebilir.

      Zimmet sonradan hesap edilir

       Diyelim ki Kaymakam atladı idare mahkemesi’ne gidilmedi, birileri şikayet etti. Zimmet konusu daha sonra ortaya çıkar Kooperatif bir gelir elde eder, bu gelir miktarı kadar zimmet çıkar, ayrıca da bilirkişiye de gönderilir denir ki burası 2886 sayılı yasa kapsamında ihaleye verilseydi acaba gelir ne kadar olurdu, bilirkişi o bölgede olan büfelerden emsal tespiti yapar fark da varsa farkını da kişi borcu olarak tahsil ettirirler, buradaki şey kişi borcuyla bağlantılı.

 

Adli yargı devreye girer

 

Ayrıca da kamu zararı ortaya çıkınca idare ve adli yargı devreye girer. Bakanlık mülkiye müfettişi veya kontrolör gönderir ve 4483’e göre haklarında soruşturma açılır.

Bakanlık onay verirse Danıştay’a gider Danıştay’da onaylarsa adli yargıya gelir “görevi kötüye kullanma” suçu  gerçekleşmiş olur. “Görevi Kötüye Kullanma” suçunun meydana gelmesinde en önemli unsurlardan biri kamu zararının oluşması söz konusu, kamu zararı eğer oluşmuşsa “görevi kötüye kullanma” teyit etmiş olur.

 

Bu durumda hem kamuyu zarara uğratmaktan “görevi kötüye kullanma”  hem 2886 sayılı yasaya ve 5393 sayılı yasaya aykırılık teşkil eder..

 

Meclis eğer bunu bilerek yapmışlar ise adli yargıdan kurtulamazlar, belediye başkanıyla birlikte yargılanırlar.

 

Bu arada meclis üyeleri “gelen kararı tam detaylı incelemedim” derse idare mahkemesine iptali için başvurabilirler.

Her insan  veya idare yapmış olduğu hatadan, Adli yargıda veya idari yargıda dava açılmış olsa bile, hatasından dönme hakkı vardır. Böyle olunca da suç ortadan kalkar..