CHP OHAL MAĞDURLARININ UMUDU OLDU

ABONE OL

"OHAL, muhalefetle pazarlık hâline gelmesin"

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran, AKP’nin OHAL yoluyla muhalifleri baskı altına almak istediğini belirterek, “Sürdürebildikleri kadar OHAL’i devam ettirdikten sonra OHAL’i kaldırmayı muhalefetten taviz koparmak için bir pazarlık konusu haline getirmek isteyebilirler” dedi.

 

 

Temasları kapsamında Afyonkarahisar’da bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran’ın CHP İl Başkanlığı’nda yaptığı basın açıklamasında gündeminde Olağanüstü Hal (OHAL) vardı. Basın açıklamasına OHAL mağduru bazı vatandaşlar da katıldı.

AKP’nin muhaliflere karşı OHAL sopasını elinden bırakmak istemediğini kaydeden Cankurtaran, “Sürdürebildikleri kadar OHAL’i devam ettirdikten sonra sanki bir lütuf yapıyorlarmış gibi OHAL’i kaldırmayı muhalefetten taviz koparmak için bir pazarlık konusu haline getirmek isteyebilirler. Söz konusu AKP olunca bu beklenmedik bir davranış olmaz” diye konuştu.

CHP, OHAL MAĞDURLARININ EN BÜYÜK UMUDU OLDU

Cankurtaran, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından OHAL kapsamında Kanun Hükmü’nde Kararnameler (KHK) nedeniyle haksız bir şekilde açığa alınan, görevine son verilen ve tutuklanan yurttaşların en büyük umudunun CHP olduğunu belirterek, şu ana kadar yardım talebiyle CHP’ye başvuran kişi sayısının 35 bini aştığını belirtti. Cankurtaran CHP olarak hangi görüşten olursa olsun herkesi dinlemeye çalıştıklarını ve haklı mağduriyetlerin giderilmesi için ellerinden geleni yaptıklarını belirterek, bu amaçla yanlış uygulanan KHK’lerin iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurduklarını da hatırlattı. Cankurtaran ardından sözlerini şöyle sürdürdü:

OHAL MAĞDURU YURTTAŞLARA ÖNERİLER…

“Ancak sadece CHP’nin çabası yeterli değil. Mağdur olan insanların da haklarını iyi bilmeleri gerekiyor. Bu amaçla CHP Darbe Sürecini İzleme ve Mağdurların Sorunlarının Takip Edilmesi Komisyonu ve PM Üyesi Sayın Yıldım Kaya ile hazırladığımız çalışmada OHAL mağduru olan yurttaşlara yol haritası olabilecek önerilerimizi bir kez de Afyonkarahisar’da tekrar etmek istiyorum.

- Öncelikle hapiste olanlar, suçsuz olduklarını düşünüyorlarsa, denetimli serbestlikle tahliye olmak için, düzenli olarak yazılı olarak talep etmeliler.

- Açığa alınan ve ihraç edilenler 60 günlük süreyi geçirmeden; İdare mahkemesine, Danıştay'a ve Anayasa Mahkemesine belgeleriyle birlikte dava açmalılar.

- İllerde Valiliklerce kurulan inceleme masalarına suçsuzluğunu anlatan dilekçeleri vermeliler,,

- Açığa alınan ve ihraç edilen öğretmenler, bulundukları il Milli Eğitim Müdürlükleri aracılığı ile ya da doğrudan Milli Eğitim Bakanlığı, Rehberlik ve Denetim Başkanlığı’na durumlarının yeniden değerlendirilmesi için dilekçe vermeliler,

- Ve CHP Genel Merkezinde kurulan izleme masasına müracaat etmeleri gerekir.

 “YOLLARINDA EN ÇOK BOMBALI ARAÇ DOLAŞAN 3. ÜLKE OLDUK”

Cankurtaran, dün Şemdinli’de Durak Karakolu’na yönelik düzenlenen ve 10’u asker 18 vatandaşımızın şehit olmasına, çok sayı kişinin de yaralanmasına yol açan bombalı araç saldırısını şiddetle kınadığını belirterek, “Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Geçtiğimiz Eylül ayının başında çıkan ve Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nün raporuna dayandırılan bir habere göre Türkiye genelinde PKK’ya ait 61 bombalı araç olduğu belirtilmişti. IŞİD’e ait olanların sayısını ise bilmiyoruz. Her gün bir yerlerde bombalı araçlar patlıyor. Bu vardığımız nokta AKP’nin hatalarının sonucudur. AKP, 2002’de geldiğinde Türkiye’de adeta terör sıfırlanmıştı. 2002 yılı boyunca şehit sayımız sadece yediydi. Şimdi neredeyse günde o kadar şehit veriyoruz. İktidara geldiklerinde neredeyse bitme noktasında olan terörü yeniden ülkenin başına bela ettikleri yetmezmiş gibi Türkiye’yi Irak ve Suriye’den sonra yollarında en çok bombalı araçların dolaştığı üçüncü ülke haline getirdiler. Türkiye,  intihar saldırılarında ölen insan sayısı ile Irak, Suriye, Afganistan ve Pakistan gibi ülkelerle yarışır oldu” diye konuştu.

 “AFYONKARAHİSAR’IN KAN KAYBETMESİ ÖNLENMELİ”

Ülkede ilan edilmemiş bir ekonomik krizin olduğunu belirten Cankurtaran, “Afyonkarahisar’da bu krizden olumsuz etkileniyor. Bu ilimiz çok önemli bir kavşak noktasında olmasına ve zengin yeraltı – yerüstü kaynaklarına karşın maalesef AKP döneminde yatırımlardan yeterli derecede payını alamadığı için Ege bölgesinde en çok göç veren il durumunda. Türkiye genelinde ise en çok göç veren 30 il arasında. Nüfus kaybı nedeniyle 49 beldesi köye dönüştürülen bu ilimizin en büyük geçim kaynağı olan tarım, hayvancılık ve mermercilik sektörü de zor günler geçiriyor. Kırmızı et ithalinden dolayı Afyonlu hayvan üreticileri zorlanıyor. Kentin en önemli gelir kaynaklarından olan mermer sektörünün kalbi olan İscehisar ilçesinde kapanan mermer ocakları birçok insanı işsiz bıraktı. Çiftçi, ürettiğinin karşılığını alamamaktan, maliyetlerini karşılayamamaktan yakınıyor. Afyonkarahisar’ın ’un daha fazla kan kaybetmesini engelleyecek önlemler bir an önce alınmalı” ifadelerini kullandı.

FETÖ'YE CHP KARŞI DURDU

Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kemal Demir kırkan da "Özellikle OHAL ilanının ardından birçok canların yandığına tanık olduk. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak hiçbir zaman FETÖ terör örgütü ile birlikte olmadık. En fazla eleştiren bizdik. Fakat mağduriyetleri de gündeme getiren biziz. Bu sürecin görünen yüzünün yanı sıra bir de görünmeyen yüzü var. O da ihraç edilen memur ve işçilerin sosyagal güvenlik haklarından yararlanma süreleridir. 90 gün sonra bu kişiler sosyal güvenlik haklarından yararlanamayacaklardır. Bu konu, önümüze sorun olarak gelecektir" dedi.

KURUNUN YANINDA YAŞ YANMASIN

Cumhuriyet Halk Partisi Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal da konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

"Gelin, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde törer sorununu ve FETÖ ile mücadeleyi çözelim dedik. Çünkü Olağanüstü Hal uygulaması yapıldığında haksızlıklarla karşılaşılması muhtemeldi. Bugün OHAL'in 3 ay daha uzatıldığını görüyoruz. Şu an bu konuda 1 yılın bile yeterli olamayacağı yönünde beyanatlar duyuyoruz. Biz, OHAL'den önce ve sonra dedik ki 'FETÖ temizliği hukuk içinde yapılsın.' Bir temizlik yapılacaksa, lütfen kurunun yanında yaş yanmasın. Gerçekten suçlu olan kişileri yargılayalım ve alabilecekleri en ağır cezayı alsınlar. FETÖ başarılı olsaydı, belki bugün burada olamayacaktık, Cumhuriyet'i yıkmak istediler."