Dışişlerinden ABD'nin Açıklamasına Yanıt

ABONE OL

Dışişleri Bakanlığı tarafından, ABD Dışişleri Bakanlığı'nın yaptığı 'Türkiye'nin kendi kıta sahanlığında gerçekleştirmekte olduğu sondaj faaliyeti'ne ilişkin açıklamasıyla ilgili olarak yanıt niteliğinde açıklama yapıldı.

Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanlığı’ndan 5 Mayıs tarihinde yapılan Türkiye’nin kendi kıta sahanlığında gerçekleştirmekte olduğu sondaj faaliyetine yönelik açıklamayla ilgili Dışişleri Bakanlığı’ndan yanıt niteliğinde bir açıklama yapıldı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada,  ABD’den yapılan açıklamanın gerçeklerden kopuk olduğu vurgulandı.

Türkiye’nin, Doğu Akdeniz'de kıta sahanlığına ilişkin tutumunu 2004’ten bu yana açık şekilde ortaya koyduğunun ifade edildiği açıklamada, “GKRY'nin bölge ülkeleri ile bu tarihten itibaren yaptığı MEB sınırlandırma anlaşmalarının hem bizim, hem de Kıbrıs Türkleri için geçerli olmadığı, bunların bir tanesinin de ülkemizin Doğu Akdeniz’deki kıta sahanlığı haklarını ihlal ettiği zamanında ilgili ülkelerin ve uluslararası toplumun dikkatine getirilmişti. Aynı şekilde Türkiye bölgedeki Kıta Sahanlığını da uluslararası topluma duyurmuş ve Birleşmiş Milletler nezdinde de kayda geçirmiştir. Bölgede, tüm ilgili kıyıdaşlar arasında uluslararası hukuk kuralları uyarınca hakkaniyete dayalı sınırlandırma anlaşmaları henüz tamamlanmamıştır.” ifadelerine yer verildi.

 “Hal böyle iken, üçüncü tarafların kendilerini adeta uluslararası mahkeme yerine koyarak deniz sınırlarının nereden geçeceğini tayin etmeye çalışmaları kabul edilemez. Bu anlamda, ABD’nin Rumların “hak iddia ettiğini söylediği” bir alana yönelik geçerli sınırlandırma anlaşması varmış gibi Türkiye’ye çağrıda bulunması, ne yapıcı ne de uluslararası hukuka uygun bir yaklaşımdır.” ifadelerinin kullanıldığı açıklamada Türkiye’nin sondaj ve sismik gemilerinin, kıta sahanlığında, Türkiye’nin 2009 ve 2012 yıllarında TP’ye verdiği ruhsat sahalarında arama ve sondaj faaliyetlerinin kararlılıkla devam edeceği bildirildi.

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı; “Aynı şekilde Rum tarafı Ada’nın eşit ortağı Kıbrıs Türklerini, hidrokarbon kaynakları konusunda karar alma mekanizmalarına dahil etmedikçe veya tek taraflı hidrokarbon faaliyetlerini sona erdirmedikçe, Türkiye Kıbrıs Türklerinin de kıta sahanlığı haklarını korumayı sürdürecektir.”