KILIÇDAROĞLU.. VEGENELBAŞKANLIK?

ABONE OL

Deniz Baykal?ın malum nedenle istifasından 3-4 gün sonra CHP?nin genel başkanı genel başkanının kim olacağı, ya da kimin olması gerektiği konusunda; partinin kendi içinde, basın-yayında ve de kamuoyunda tartışmalar yaşanıyor. İlgili-ilgisiz pek çok kişi görüş bildiriyor. Bazı yayın organlarıdaha da ileri giderek anket bile düzenleyebiliyorlar.Konu Anamuhalefet Partisine başkan seçilmesi olunca, bu tartışmaların olması doğal. Ancak bazı televizyonlarca ?başkan kim olsun? konulu anket düzenlenmesini yanlış bulduğumu belirtmek istiyorum. Bu eylemi, medyanın genel başkan olmasını istediği adaylara destek niteliği taşıyan doğrudan parti yönetimini ve delegasyonu etkilemeye yönelik bir girişim olarak değerlendiriyorum. Yukarıda da belirttiğim gibi, yeni genel başkanın kim olacağınaCHP yönetimi ve- eğer özgürce oy kullanabilirlerse- kurultay delegeleri karar verecekler. Genel başkanın kim olması konusunda ileri sürülen parti dışı görüşler, ?hariçten gazel okuma? ya da ?fikir cimnastiği? olmaktan öte bir anlam taşımamakta. Aşağıda yazacaklarım da işte böyle ?bir fikir jimnastiği??.Önce şu hususu açıklıkla belirtmek gerekir: Bu aşamada Deniz Baykal?ın onaylamadığı hiç kimse CHP?ye genel başkan seçilemez.İkincisi, Deniz Baykal,kendisiningenel başkan olduğu dönem içinde belirlenmiş olan politik çizgiyi sürdürebilecek kişiye olur verir.Bu çizgiden sapılmayacağını Baykal bizzat açıklamıştır. Baykal ile görüşen Kılıçdaroğlu?da genel başkan olacak kişinin, ?partinin kültürüne, felsefesine ve tarihsel geçmişine bağlı ve onu yürütecek birisi? olarak açıklamıştır. Burada genel başkan olacak kişinin yürütmek zorunda olduğu ?bugünkü CHP?nin politik felsefesinin? ne olduğuna bakmak gerekir. Deniz Baykal?ın genel başkanlık döneminde özenle oluşturduğu, titizlikle uyguladığı, sapmaya izin vermediğiCHP?nin bugünkü politik çizgisi (felsefesi) özet olarak,tek parti dönemindeki katı Kemalist laikçilik,milliyetçilik veotoriter merkeziyetçilik? Diğer etnik kökendekilere veözellikle de Kürtlere karşı eskiden olduğu gibi ?inkar ve imha siyasetinin? uygulanmasından rahatsızlık duymamaktadır. Bağımsız olarak meclise giren Kürt milletvekillerinin varlığını kabullenememiş, ?Dersim? olayında Onur Öymen?in görüşünü desteklemekten çekinmemiştir.Deniz Baykal?ın genel başkanlığı döneminde CHP iktidar ile olan ilişkilerindekavgacı veuzlaşmaz bir uslupkullanmıştır.İşte genel başkanı olacak kişi CHP?nin bugün uygulanmakta olan ve sınırları titizlikle çizilmiş bu felsefi ve politik çizgisini içselleştirmesi, bu politik çizgiyi ödünsüz ve gerekirse kavgacı bir üslupla savunması gerekir. Yani genel başkan olacak kişiye, belirlenmiş olan politik çizgiyi değiştirme, yumuşatma hakkı tanınmıyor; bu çizgiyi katı şekilde sürdürmesi isteniyor, emrediliyor. Seçilebilmek içinayrıca genel merkez yönetiminin, milletvekillerinin ve parti teşkilatının desteğini de almak zorunluluğu var. CHP kamuoyunca genel başkanlığının çok istendiği ileri sürülenKemal Kılıçdaroğlu?nun özelliklerine bakalım birde? Burada bir parentez açmak istiyorum. Yazdıklarımdan,Kılıçdaroğlu?nu kötüleme ve genel başkanlığını istemediğim sonucunu çıkarılmamalı. Tam tersine O?nun genel başkanlığının Türkiye siyasetine kalite kazandıracağı inancındayım. Ne yazık kisomut durumbu? Kılıçdaroğlu, bazı çıkışlarıyla puan topladıysa da, İstanbul belediye başkan adaylığı sürecindekiinisiyatifi Gürsel Tekin?e terk eden pasiftutumu, Dersimve Batman?dasöylediği sözlerinarkasında durmaması nedeniyleliderlik vegenel başkanlıkiçin aranan vasıflara sahip olup olmadığı konusunda zihinlerde istifham yaratmıştır.Kılıçdaroğlukavgacı bir üslup ve yapıya sahip olmadığından,?kodumu oturtan?meraklısı ve Baykal?ın kavgacı üslubuna alışmış partililer için Kılıçdaroğlu aranan başkan değil? Bulunduğu görevlere talip olmamış, onu istememiş, mücadelesini vermemiş, atamayla gelmiş olması? Kendisi de bunu itiraf ediyor? Bu da başka bir eksi puan!Parti tabanıyla ilişkisininzayıfolması ve partideki hiziplerden hiç birine dayanmamasıgücünüve baskılara karşı direncinisınırlıyor. Kılıçdaroğlu?nun Alevi ve Kürt kökenli olmasıda genel başkanlığı için büyük bir handikap?Başta Baykal olmak üzere partinin Kemalist ve milliyetçi kesim tarafından genel başkan olarak kabullenilmesi çok zor. Artılarına gelince;çalışkanlığı,ekonomik şaibelerden uzak olması; sakin ve kavgacı olmayan üslubu...Erdoğan?ın,Baykal?ın ve Bahçeli?nin kavgacı tarzından bıkan toplum kesiminin büyük desteğine sahip.Tüm bu olgular bir arada değerlendirildiğinde, CHP kamuoyuncaen çok istenen ve genel başkanlık şansının yüksek olduğu ileri sürülen Kılıçdaroğlu, seçilme şansı az olanaday konumuna düşüyor.Buna karşın, genel başkan olabilir mi?Olabilir, ama geçici bir süre için atanmış bir genel başkan olur. Örgüte hakim olamaz ve örgütsel disiplini sağlayamaz.Başarılı olma olanağı tanınmaz ve hizipler toparlanır toparlanmaz değiştirilir. Diğer adaylara gelince; basında adı geçenler içinde bence şansı en yüksek olanlar,Hakkı Süha Okay ile Süheyl Batum?Süheyl Batum, CHP?nin Kemalist ve laikçi çizgisini en iyi savunan akademisyenlerden biri, ve ayrıca CHP tabanınca daistenmekte. Okay, Baykal tarafından oluşturulan politik ve felsefi çizgiyi çok iyi temsil ettiği gibi, güçlü örgütsel desteğe sahip.Bu ikilinin şansını artıran önemli bir etkende, DenizBaykal?ın kavgacı, sert üslubuna sahip olmaları? avukatav_isahin.@hotmail.com