Mustafa Yeneroğlu "AİHM Kararlarına Uyma Oranı Gerçeği Yansıtmıyor"

ABONE OL

İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'un Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının icrasına ilişkin yaptığı açıklamadaki 'Türkiye'nin uyma oranı %91' ifadesini Avrupa Konseyi'nin resmi verileriyle çeliştiği gerekçesiyle TBMM'ye yazılı soru önergesi verdi.

Yeneroğlu, Avrupa Konseyi’nin 18 Eylül 2025 tarihli verilerine göre Türkiye’nin AİHM kararlarına genel uyum oranının %90 olarak görünmesine rağmen, asıl belirleyici olan “öncü kararlar” bakımından bu oranın yalnızca %68 olduğunu belirtti. Türkiye bu oranla, Avrupa Konseyi üyesi 47 ülke arasında 39. sırada yer alıyor.
‘Öncü Kararlar Bakımından Türkiye’nin Uyma Oranı Sadece %68, Avrupa Ortalamasının 13 Puan Altında'
Öncü kararların (leading cases), yalnızca bireysel bir hak ihlalini değil, yapısal ve sistematik bir sorunu ortaya koyduğunu ve devletin mevzuat veya yargı pratiğinde köklü reformlar yapmasını gerektiren kararlar olduğunu belirten Yeneroğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bir ülkenin AİHM kararlarına gerçek uyum düzeyi, bu öncü kararların ne ölçüde yerine getirildiğiyle değerlendirilebilir. %68 oranının Türkiye’nin AİHM kararlarının yüzeysel biçimde uygulandığını ancak yapısal reform gerektiren sistematik ihlallerin hala çözülemediğini ortaya koymaktadır.
Türkiye’nin öncü kararlara uyma oranı Avrupa ortalaması olan %81’in 13 puan altındadır. Buna karşılık İsveç (%100), Norveç (%97) ve Birleşik Krallık (%97) gibi ülkeler bu kararları neredeyse eksiksiz biçimde yerine getirmiştir.
Toplamda ise Türkiye’nin AİHM kararlarına uyma oranı %90 olarak görünse de Avrupa ortalaması %91’dir. Ancak bu oran da gerçeği yansıtmamaktadır. Zira Türkiye’nin uygulamadığı dosya sayısı 448 iken, bize benzer orana sahip Belçika’da (%92) uygulanmayan dosya sayısı sadece 25, Makedonya’da (%91) ise yalnızca 36’dır.”

YENEROĞLU, BAKAN TUNÇ’A ŞU SORULARI YÖNELTTİ:

    Avrupa Konseyi’nin 18 Eylül 2025 tarihli verilerine göre Türkiye’nin öncü kararlarda kararlara uyma oranı %68, toplam davalarda ise %90 olarak görülmektedir. Sayın Bakan’ın ifade ettiği “%91 uyum oranı” hangi kategoriye dayanmaktadır?

    Bakanlığınız bu oranı belirlerken, öncü kararlar ile diğer davalar arasındaki ayrımı dikkate almış mıdır?

    Türkiye’nin öncü kararlardaki uyum oranının, Avrupa ortalaması olan %80’in altında kalmasının nedenleri nelerdir?

    2002 yılından bu yana AİHM tarafından ülkemiz adına toplamda hükmedilen tazminat miktarı kaçtır?


‘Kavala, Demirtaş, Yalçınkaya ve Demirhan Kararlarının Gerekleri Ne Zaman Hayata Geçecek?’
 

    2002 yılından bu yana AİHM tarafından ülkemiz adına öncü kararlardan dolayı hükmedilen tazminat miktarı kaçtır?

    2002 yılından bu yana AİHM tarafından Türkiye hakkında verilen öncü kararlardan kaçı halen tamamen veya kısmen uygulanmamıştır? Bu kararlara ilişkin karar adları ve karar tarihleri nelerdir? Aradan geçen 23 yıla rağmen uygulamaya konulmayan bu öncü kararların hayata geçirilmesi için öngörülen takvim nedir?

    Kavala, Demirtaş, Yalçınkaya ve Demirhan kararları gibi sistematik ihlaller içeren davaların gereği olan yeniden yargılama, tahliye ve yasal reformların hayata geçirilmesi için hangi somut adımlar planlanmaktadır?

    AİHM kararlarının icrasında Bakanlığınızın ve Adalet Bakanlığı İnsan Hakları Dairesi Başkanlığı’nın yürüttüğü koordinasyon süreçlerinde bağımsız bir izleme ve raporlama mekanizması bulunmakta mıdır?



‘Milletimizin İhtiyacı, Sayılar Değil, Adalettir’

Açıklamasının sonunda Yeneroğlu şunları kaydetti:

“Gerçek uyma, Kavala, Demirtaş, Yalçınkaya, Demirhan ve benzer kararları yerine getirmekle olur. İnsanlar haksız yere yıllarca cezaevinde tutulurken bu tablolardaki yüzdelerle övünmek, adaletsizliğin üzerini rakamlarla örtmek demektir.

Türkiye’de sistematik biçimde öncü kararları uygulamama şeklinde bir eğilim vardır. Mesela öncü kararlardan olan Tekeli kararı 2004 yılından beri, gösteri ve yürüyüşlerde uygulanan bildirim şartına ilişkin verilen Ataman kararı ise 2006 yılından beri uygulanmamaktadır.

AİHM kararlarına uymak bir tercih değil, bir zorunluluktur. Eğer AİHM’in içtihatları iç hukukta etkin biçimde uygulansaydı, o kadar çok dava Strazburg’a gitmezdi.   

İktidar, yasal ve yapısal reformları erteleyerek rakamlarla kendini kandırmakta, milletimizi de oyalamaktadır.”

 

mustafa yeneroğlu aihm kararları bakan tunça sorudu