CHP Deprem Vergileri İçin Araştırma Komisyonu İstedi

CHP’li vekil Mahmut Tanal, Elazığ ve Malatya depremi sonrası yeniden gündeme gelen deprem vergilerinin abıbetinin araştırılması için Meclis’te Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.

CHP Deprem Vergileri İçin Araştırma Komisyonu İstedi
Editör: İlk Haber
28 Ocak 2020 - 05:56 - Güncelleme: 28 Ocak 2020 - 05:59

CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, Elazığ ve Malatya’da can kaybına ve yıkıma neden olan 6.8’lik depremin ardından yeniden tartışmaya açılan, kamuoyunda “Deprem vergisi” olarak bilinen Özel İletişim Vergisi’nin, yürürlüğe girdiği 26 Kasım 1999 tarihinden günümüze kadar hangi tutarda toplandığının, Özel İletişim Vergisi’yle hangi yatırımların yapıldığının ve depreme yönelik tedbir, yatırım ve yaraların sarılması maksadı taşıyan bu vergilerin amaç dışı kullanılıp kullanılmadığının tespiti için Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasını talep etti.

HALKTAN TOPLANAN VERGİLERLE DEPREME HAZIRLIK İÇİN NE GİBİ YATIRIMLAR YAPILDIĞI BİR MUAMMA

CHP’li Tanal’ın Meclis Başkanlığı’na sunduğu araştırma önergesinin gerekçesinde, Türkiye’nin aktif deprem fay hatlarının üzerinde olduğu hatırlatılırken, ülkemizde geçmiş dönemde gerçekleşen birçok üzücü depremin bunun açık bir örneğini oluşturduğu belirtildi.

17 Ağustos ve 12 Kasım 1999 Gölcük ve Düzce depremleri sonrasında karşı karşıya kalınan acı ve yıkım sonrasında 26 Kasım 1999 tarihinde Özel İletişim Vergisi’ni bir yıllığına yürürlüğe konulduğunu ve takip eden süreçte süresiz hale getirildiğinin anımsatıldığı gerekçede, “Özel İletişim Vergisi, depreme yönelik tedbir, yatırım ve yaraların sarılması amacıyla getirilen vergi türüdür. Ancak yaklaşık 20 yıldır toplanan Özel İletişim Vergisi’nin; nerelere kullanıldığı, deprem için ne gibi tedbirler alındığı veya deprem sonrası oluşan maduriyetleri gidermek için ne gibi alanlarda kullanıldığı bir muamma olarak kalmaktadır. Nitekim son olarak yaşamış olduğumuz 24 Ocak 2020 Elazığ-Malatya depremi de halen  depreme yönelik tedbirler ve sonrasında mağduriyetleri giderme konularında eksiklerimiz olduğunu göstermiştir” denildi.

KIZILAY BAŞKANI KEREM KINIK’IN ‘BAĞIŞ YAPIN’ ÇAĞRISINI HATIRLATTI

Vatandaşlardan toplanan ‘deprem vergileri’ konusunda kamuoyunun yeterli bilgiye sahip olmadığına dikkat çekilen Meclis Araştırması önergesinin gerekçesinde, şunlar kaydedildi: “17 Ağustos sonrası oluşturulan Ulusal Deprem Konseyi dahi 6 Ocak 2007 tarihli bir genelge ile lağvedilmiş olmasına rağmen ‘Özel İletişim Vergisi’ uygulamasına halen devam edilmektedir. Yaklaşık 20 yıldır depreme yönelik tedbir, yatırım ve yaraların sarılması amacıyla Özel İletişim Vergisi toplanmaktayken; 24 Ocak Elazığ-Malatya depreminin üzerinden daha dakikalar geçmişken Kızılay’ın depremzedelere yönelik yapılacak yardımlar için kısa mesaj (SMS) ile bağış kampanyası başlatması da toplanan bu vergilerin akibetini sorgulama gereği doğurmuştur. Öyle ki yaklaşık 20 yıldır toplanan bu verginin hangi hesapta tutulduğu, nemalandırıp nemalandırılmadığı ve hatta hazineye devredilip devredilmediği dahi bilinmemektedir. Bu durum devletin şeffalık ilkesine de aykırıdır.”

DEPREMİN ZARARLARINI EN AZA İNDİRMEK İÇİN AYRILAN KAYNAKLA DOĞRU YATIRIMLAR YAPILMALI

Depreme hazırlık için toplanan vergilerin amacına uygun olarak kullanılmasıyla depremin zararlarının en aza indirilebileceğinin vurgulandığı gerekçede, “Gerçekleşen bu deprem ülkemizdeki ilk deprem olmadığı gibi son da olmayacaktır. Tüm bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, depremde zararlara yol açan asıl etken ihmaller ve eksikliklerdir. Deprem tüm doğal afetler gibi önlenemez olmasına rağmen gerekli tedbirler alınarak zararları minimuma indirilebilecektir. Bunun da en etkili yolu doğru yatırımlar ve tedbirler ile depreme hazırlanmak ve sonrasın yaraları en etkili yollarla sarmaktır. Tüm bu açıklanan nedenlerden dolayı diğer tüm doğal afetler gibi depremin de zararlarını minimize etmek için ayrılan bir kaynak ile doğru yatırımlar gerekmektedir. Bu noktada toplanan Özel İletişim Vergisi ile ilgili olarak; yürürlüğe girdiği tarihten itibaren toplanan verginin miktarının, hangi miktarda neler için kullanıldığının, halihazırda bulunan tutarın ne kadar olduğunun ve bu miktarın hangi bankada ne şartlarda tutulduğunun araştırılması gerekmektedir” ifadelerini yer verildi.