FAŞİZM VE ZULUM (2. BÖLÜM)

AYDIN EKİCİ
ABONE OL

Faşist diktatörler bütün siyasi yetkileri kendilerinde toplayarak halkına (insanlığa) her türlü acıyı yaşatmaktan kaçınmayan, ülkelerini cehenneme çeviren, her türlü demokratik hak ve özgürlüklerini ellerinden alan her türlü acıyı yaşatan diktatörlerin ölümleri de birbirlerine benziyor.
Çoğu halk ayaklanmalarıyla devrilen diktatörlerin kimi sürgünde ölüyor kimi idam ediliyor kimi de intihar ederek hayatına son veriyor!..
20’nci asırda ilk olarak İtalya’da Benito Mussolini tarafından oluşturulan otoriter devlet üzerine kurulu radikal milliyetçi, ırkçı siyasi ideolojidir. Mussolini’nin kurucusu olduğu ulusal faşist partinin İtalya’da iktidara gelmesinin ardından birçok ırkçı/milliyetçi ideolojiye emsal oluşturdu. Faşizm egemen sınıfların güdümündeki asker, polis ve sivil bürokrasinin emekçiler, işçi köylü ve ilerici güçlerin üzerindeki baskı ve zulüm, kıyım, sindirme, yok ekme iktidarıdır. (Almanya’da Hitler, İspanya’da Franko)
Tüm faşist diktatörlerin aynı ortak özellikleri, ırkçı/milliyetçi, yalan, talan, baskı, zulüm, toplumun ekonomik, demokratik hak ve özgürlüklerini yok etmek yada askıya almak, toplumu sindirmek, bütün kurumları kuşatarak denetimine almak gibi korkularını frenlemek.. Günümüzde ülkemiz bunun en çıplak örneğidir.
Hiç yıkılmayacağını düşünerek insanlara kan kusturarak varlıklarını sürdürmüşlerdir. Faşist diktatörler tüm gücü (tek elde) kendi ellerinde tutmak için önlerindeki tüm demokratik, insani kurum ve düşünceleri yok etmek ederek, muhalefete tahammül dahi göstermeyerek, bütün kurumları kontrol altına alarak, aileden başlayarak insanları tek tip şablona sıkıştırmak, din ve ırkçı milliyetçiliği kullanmaları iç ve dış düşmanlar retoriğine dört elle sarılmışlardır.
1973 yılında Şili’nin seçilmiş sosyalist lideri Allende faşist bir darbe ile devrildi, Amerikan emperyalizminin işbirliğiyle faşist diktatör Pinochet (Pinoşe) iktidara getirildi. Allende katledildi.
Almanya’da 1932’de milliyetçi, ırkçı ve faşist lider Adolf Hitler iktidara geldi. 1933-1945 arası dönem insanlığın en kötü 12 yılı… Hitler 1938 yılında Roma ziyaretinin ikinci gününde yani Mussolini ile görüşmesinden sonra (faşizmin babasına çok şey borçludur) aynı ideolojiyi uygulayarak dünyayı kana buladı. En son Sovyet Kızılordu faşist Alman birliklerini yenilgiye uğratıp Berlin’e girdiğinde Hitler acı bir şekilde intihar etti…
İtalyan faşist diktatörü Mussolini ise İtalyan yurtseverleri tarafından kurşuna dizilerek ortadan kaldırıldı. Pinochet hakkında çok sayıda hak ihlali, yolsuzluk soruşturması açıldı, 1998 yılında Londra’da İspanya’nın talebi üzerine tutuklandı. Sağlık sorunları yüzünden Şili’ye iade edildi. 10 Aralık 2006 tarihinde ev hapsinde iken sefalet içinde öldü. Cesedi yakıldı…
İkinci Dünya Savaşı sırasında en az 2 milyon Yahudi kökenli insan ya gaz odalarında yakılarak yada toplu halde infaz edilerek yada kurşuna dizilerek öldürüldü. Hitler ile birlikte en az O’nun kadar suçlu kadınlı erkekli 14 kişi hakettikleri gibi müttefikler tarafından ya öldürüldü yada zehir içerek hayatlarına son verdiler.
Resmi rakamlara göre 6 milyonu Yahudi olmak üzere 17 milyondan fazla insanın ölümüne sebep olmuştu… Adolf Hitler tarihin görmüş olduğu en acımasız faşist diktatördür. Kimi kaynaklara göre 11 milyon Sovyet insanını katletmiştir.
İkinci Dünya Savaşı boyunca 65 milyondan fazla insan yaşamını yitirmiştir. Toplumsal siyasal ekonomik ve kültürel yıkımlar ise cabası…
Antonio de Oliveira Salazar 1938-1968 yılları arasında Portekiz’i demir yumrukla yönetti. Binlerce yurtseverin canına kıydı. Günümüzdeki Türkiye gibi tüm demokratik kurumları yok etti. Tüm kurum ve kuruluşları denetimine aldı. Her diktatör gibi 1968 yılında geçirdiği beyin kanaması sonucu hayatını kaybetti (Kimi kaynaklarda oturduğu koltuktan düşerek öldüğü yazar). O da diğer faşist diktatörler gibi dinci gerici, ırkçı, milliyetçi, şoven duygulardan beslenmiştir. Önce kendisi sonra da rejimi ölmüştür!..
Görüldüğü gibi tüm diktatörler gücü tek elde tutmak adına hiçbir baskı ve zulümden kaçmamışlardır…