ÜLKEMİZDE ÇALIŞMA HAYATI

Geçmişten günümüze ülkemizde inanılmaz güçte ekonomik ve demokratik hak kayıpları yaşanmaktadır. Tarihimizin hiçbir döneminde bu boyutlarda hak kayıplarının yaşanmadığı, son 20 yılda kelimenin tam anlamıyla bir yıkım, kıyım, sürgün süreci yaşanmaktadır.
Tüm emekçi yığınların yok sayıldığı en kutsal ekonomik, demokratik, örgütlülük haklarına zincir vurulduğu, hak arayışlarının suç ya da terör suçu sayıldığı, adeta gerçek anlamda emekçilerin örgütlenme ve gerçek sınıf sendikalarının terör örgütleri ilan edildiği başka hiçbir süreç yaşanmamıştır.
Emekçi yığınları kendi yandaş sarı revizyonist sendikalara çantada keklik sundukları yat dediğinde yatan kalk dediğinde kalkan, hükümetin bir dediğini iki yapmayan bu kuruluşlar, bu göstermelik sendikalar ortalıkta cirit atmaktadır.
İşçi perişan, emekli perişan, memur perişan, çiftçi perişan, sanayi tökezlemekte, hayvancılık bitme noktasında…
Yıllardan beri emperyalist güçlerin dayatmasıyla tarım alanlarımız kullanılamaz durumda ya da atıl vaziyette. Aynı dayatmalar hayvancılığı yok etme noktasına getirdi. Sanayi sektörünün aynı dayatmalarla daraltıldığı bilinen bir gerçektir.
Halkın en doğal isteklerine, haykırışlarına kulak tıkayan onuru için geçimi için öne çıkanların gözünün yaşına bakmadan zindanlara tıkayan ya da görmezden gelen bir iktidar görülmemiştir tarihimizde.
Bugüne kadar bu boyutta vurdum duymaz vaatlerin arkasında durmayan her söylediğinin tersini yapan adeta halkımızla alay eden bir iktidar olmamıştı.
Kutsal değerlerimizle halkımızı aldatan uyutan yapmadıkları icraatları yaptı diyen halkımızı aslı astarı olmayan masallarla uyutan bir iktidar olmamıştır.
Örnek mi; işte örnek: Bir dönem ortadoğunun yıkım projesiyle ilgimiz yok dediler. Çok geçmeden (BOP) Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanı olduğunu dünyanın gözünün önünde ilan etti.
İzmir Havalanını (1987) biz yaptık dedi, yapmadılar. Bizden öne buzdolabı (1960) yoktu dediler, vardı. Bizden önce cami mi vardı, yüz binlercesi vardı… İstanbulda halk ekmek mi vardı (1977) dediler, evet vardı. Isparta’ya üniversiteyi (1985) biz kurduk dediler, onlar kurmadı. Bizden önce ambulans yoktu dediler, oysa vardı. Bizden önce MR cihazı mı vardı dediler, 1989 yılından beri var.
Biz geldiğimizde enflasyonu tek haneye düşüreceğiz dediler, gerçek rakamlar %100’ün çok üstünde, işsizliği %5’lere indireceğiz dediler, gerçek işsizlik oranı DİSK’in verilerine göre 8.4 milyon %222’dir.
Daha binlerce örnek sayabiliriz….