İmamoğlu Ne Yapmaya Çalışıyor?

ARSLAN ARİÇ
ABONE OL

Kılıçdaroğlu ve ekibi, Cumhurbaşkanlığı seçiminde izlediği yanlış politikalar, sağ seçmenden oy alırız gerekçesiyle yaptığı stratejik hatalar nedeniyle başarısız oldu. Bu başarısızlık, partide moral bozukluğuna neden oldu.
Başarısızlıktan sonra, Kılıçdaroğlu danışmanları da dahil, kadrosunun tamamını değiştirdi.
Bu başarısızlığın en önemli sebeplerinden biri, CHP olarak, kendi dünya görüşü ile sağ seçmene ulaşmak, onların taleplerini kaygılarını ön yargılarını dinleyip, iktidarlara geldiklerinde onların yaşamlarıyla ilgili yapacaklarını anlatmak yerine, sağ partilerin söylem ve eylemleriyle onları kazanmaya yönelik strateji uyguladı. Bu strateji yanlıştı ve hiçbir faydası da olmadı. Çünkü aslı varken, diğerine neden itibar etsin!
Bu stratejik hatanın en somut örneği, CHP’nin Milletvekili yaptığı Abdullatif Şener’in “1.turda Sinan Oğan’a, 2. turda geçersiz kullandım” sözleriyle ortaya çıktı. Yani içi başka dışı başkaydı. Zaten neyse oydu. Sadece bu mu? SP, Deva ve Gelecek Partisi’nin tabanı da Kılıçdaroğlu’na oy vermediğini biliyoruz.
Siz parti olarak, demokrasiye olan inancınızla kendi ilkelerinizle söylemlerinizle ve yaptıklarınızla yürüyeceksiniz, yaptıklarınıza, söylemlerinize inanan insanlar size oyunu verir, veya gelip partinize üye olur. Beğenmezse oyunu vermez. Sizde onları inandırıncaya kadar devam edersiniz. Ama siz takiye yaparak onlar gibi olduğunuzu göstermeye çalışırsanız, bu kabul görmez. Üstelik tepki çeker. Ama kendiniz olarak, onların haklarına saygılı olduğunuzu gösterir samimi çaba sarf ederseniz, daha inandırıcı olur, daha çok itibar görürsünüz!

CHP ve Kılıçdaroğlu’nun bir diğer hatası; Millet İttifakında yapılan hatadır. Çok yazıldı çizildi, ama biraz açmakta fayda var.
“Demokrasi bir uzlaşma kültürüdür” sözü doğrudur ancak, siz daha kendi partinizde demokrasiyi tam yerleştirememiş iken, partinizi ekseninden çıkarıp sizin dünya görüşünüz ve düşüncelerinize yüzde yüz ters insanları demokrasi adına partiye alıp, onları  Milletvekili, Belediye Başkanı vb görevlere getirirseniz, yukarıdaki örnekler kaçınılmaz olur.
Aslında. onlar sizin demokrasi söylemlerinize inanmadı, inanıyormuş gibi yaptı. Günün sonunda, her kes alacağını aldı, şimdi de ait olduğu yere dönmeye başladı!
Yıllardır, her seçimde bu tür isimlere yer veriliyor, aynı hatalar yapılıyor. Sanki birileri bunun böyle olmasını istiyor!
Dün demokrasi naralarıyla birlikte yol yürüdüğünüz insanların yaptıkları ve söylemleri ortada. Dün demokrasi nutukları atanlar, bu gün partiye baş kaldırıyor, vefasız oluyor.
Gelelim İmamoğlu meselesine;
CHP, Millet İttifakı adı altında 6 parti ile Cumhurbaşkanlığı seçimine girdi. Başarısız olundu.
Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, ismi de ön plana çıktı. Parti içinde ve kamuoyunda bu isimler tartışıldı. Sonuçta Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı uygun görüldü.
O sırada, Meral Akşener masadan kalktı gitti, bir süre sonra tekrar masaya döndü vs. Seçim bitti ama İmamoğlu, seçim sürecinde başlattığı çıkışlarını ve eleştirilerini, “değişim” adı altında seçim sonrası da sürdürmeye devam etti. İsmail Saymaz açıkladı. Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmede “değişim yapmazsak yerel seçimleri kaybederiz” “Kurultayda Genel Başkanlığa aday olmayacağınızı açıklayın” “Sonraki süreci birlikte yürütelim” demiş
Anlaşılır ve inanılır bir durum değil! Seçim kaybedildikten sonra İmamoğlu her mikrofon uzatıldığında, sanki parti sözcüsü imiş gibi açıklamalar yapmaya başladı. Kılıçdaroğlu’na ısrarla “çekil” çağrıları yapıyor. Üstelik Genel Başkanlık için istifa ettiği anda İBB AKP’ye geçiyor. Yetkililer bu konuda kendisini uyardı mı, uyarmadı mı bilinmiyor. Ama bu durum parti de kötü örnek teşkil edecek bir durum!
Bir Belediye Başkanı’nın, Genel Başkanı’na ve partiye karşı, böyle davranmasına ve konuşmasına nasıl müsaade ediliyor? Buna rağmen Kılıçdaroğlu kendisiyle ne diye görüşüyor?
Partinin bir hiyerarşik yapısı ve parti disiplini diye bir şey vardır. Kimsenin bu kuralları çiğneme, yok sayma hakkı yoktur. Ama nedense bir şey yapılmıyor!

İşte zurnanın “z…” dediği nokta! Peki, İmamoğlu’na verilen bu tavizin sebebi nedir?