Reklam

BİN CİNAYET !... veBİR CİNAYET!...

BİN CİNAYET !... veBİR CİNAYET!...
Editör: İlk Haber
01 Ocak 1970 - 00:00
CemGaripoğlu tarafından işlendiği iddia edilen Münevver Karabulut cinayeti, katil zanlısı yakalandığı halde yazılı ve görsel medyada birinci haber olma özelliğini koruyor. Şimdi, zanlının nerede ve kimlerin yardımıyla saklandığı; yardım ve yataklık yapanların alacağı ceza vb.. konular tartışılıyor.Tarafların vekilleri ve kimi hukukçular kanal kanal dolaşarak,temel hukuk bilgisine sahip herkesin bilebileceği yargılama hukuku kurallarını tekrarlayarak, ülkemizin hukuk literatürüne yeni katkılar sunuyor ve onuzenginleştiriyorlar!...Canım ülkemde her yıl binlerce cinayet işlenir. Siyasi cinayetler, kıskançlık (ve ya aşk) cinayetleri,mal için işlenen cinayetler, töre cinayetleri, cinsel amaçla işlenen cinayetler,kan davası cinayetleri, gasp ? hırsızlık cinayetleri, can sıkıntısını gidermek için işlenen maganda cinayetleri? Velhasılıaklınıza gelen ? gelmeyen pek çok konuda cinayet işlenir ülkemde!... Bir de bal gibi cinayet olmakla birlikte, bazı öldürmeler nedensecinayetten sayılmaz. Mesela, devlet için adam öldürmek cinayet sayılmaz!... Ne buyurmuştu bir anlı- şanlı başbakanımız ; ?Devlet için kurşun atan da, yiyen de şereflidir.?Mesela, ?Devlet bazen rutinin dışına çıkabilir.? derken , Devletin en tepesindekibir çok bilenimiz, sankidevletin karanlık güçleri tarafından işlenen faili meçhul cinayetlere meşruluk kazandırma gayreti içindeymiş gibi görünmüştü bana!...Trafik kazalarındaki,depremlerdekive diğer doğal afetlerdekiölümler de cinayetten sayılmaz mesela?Büyüklerimiz, bunların?takdiri İlahi!? olduğunu hemen ilan ediverirler.Kedi köpekleri topluca itlaf etmekte cinayet değildir, zehirli atıkları derelere salarak yüzbinlerce balığın, canlınınölümüne sebep olmakta?. Bu suçlardandolayı kimsenin cezalandırıldığına hiç tanık olmadım. Her ne kadar bazı ?marjinal!? gruplar bağırıp çağırsalar da,medyada(her nasılsa bir yer kapabilmiş)bazı ?uçuk, halkını tanımayan, sözde yazarlar!? bu cinayetlerikınayan, hesap sorulmasını isteyen yazılar yazsalar da, ülkemizin ?böyyük? sorunları içinde sesleri kaybolup gider ve halkımın unutmayan(!)belleğinde kendine yer bulamaz. İşte size Kocaeli, Sakarya, Düzce depremleri? Günah keçisi ilan edilen Veli Göçer?den başka hangi müteahhit, hangi belediye yetkilisi cezalandırıldı?Kürt işadamlarının belli olan, susurluk raporuna giren failleri cezalandırıldı mı? Güneydoğuda işlenen binlerce cinayetin failleri bulundu mu? Bilinen failler cezalandırıldı mı? Burada asıl üzerinde durmak istediğim şu: Ülkenin anlı- şanlı medyasının bütün bu olanlar karşısında sergilediği tavır. Mesela, Veli Göçer dışında, yaptıkları inşaatlar binlerce kişiye mezar olan müteahhitlerin hiçbiri yargılanmadı, ve ya yargılama süreci uzatılarak zaman aşımına uğratılırken medyagörmezlikten geldi. Mesela, faili meçhul (aslında bilinen) cinayetler, medyada ya yer almadı, ya da ilan sayfalarının içine sıkıştırıldı. Arada kimi yazarlar ve gazeteler gündeme getirseler de,?Büyük medya? denen gazeteler ve televizyon kuruluşlarıgenelde işlenen faili meçhul cinayetleri, yargısız infazları yok saydı,görmezlikten geldi,hatta saptırmak için ?iç hesaplaşma?dedi. Fakat nedense, Münevver Karabulut cinayeti medyada kendisine görülmemiş derecede yer buldu. Yanlış anlaşılmasın, ben üzerine gidilmesin demiyorum. Elbette tüm cinayetlerin failleri bulununcaya kadar üzerine gidilmeli,fail bulunduktan sonrası yargıya bırakılmalıdır.Fakat bu cinayete gösterilen ilgi, olağanın dışına taştı. Hatta kimimedya kuruluşları kimliği belli olan zanlının yakalanmasını kendileri için bir onur meselesi bile yapmaya başladılar.Ancak,anlı-şanlı medyamız bu olayda da, her zaman ki alışkanlığını tekrarladı:Yanlış ile doğru, asparagas ile gerçekyinebirbirine karıştı. Katil zanlısının, Afrika?dan- Avrupa?ya, Rusya?dan Ermenistan?agörülmedik yer kalmadı. Kimi zaman Rusya?da, kimi zaman Ermenistan?da yakalandı!Haberler, aşk, ihanet, eroitizm, mazoşizmile süslenerekverildi. İşin içine Satanizmbile karıştırıldı. Doğrusunu isterseniz cinayetinmedyada bu denli geniş ve uzun süredir yer almasında, her ayrıntının tekrar tekrar ele alınarak didiklenmesinde, ?katil zanlısınınülkemizdeki bir azınlık grubuna mensup olmasının, genlerimize kadar işlemiş olmasına rağmen bir türlü kabullenemediğimiz ırkçı ve antisemitik duygular etkili olmuş mudur? diye? düşünmekten kendimi alamıyorum!..Umarım yanılıyorumdur.*Avukat - eğitimci