Bilindiği gibi, 5393 sayılı Belediye Kanununun 25"inci maddesi gereği kurulan ve Belediyenin bir önceki yıl gelir ve giderleri ile bunlara ilişkin hesap kayıt ve işlemlerinin denetimi için, Belediye Meclisi kendi arasından ?Denetim Komisyonu? seçer.Kartal Belediye Meclisi de dönem sonu yaptığı seçimde 3?ü CHP?den 2?si AKP?den 5 kişilik bir ?Denetim Komisyonu? seçti.Mecliste, ?Denetim Komisyonu?na seçilen üyeler, kendi aralarında yaptıkları toplantıda ?Denetim Komisyonu? Başkanlığı?na, CHP?li Taner Özdemir?i seçti.Buraya kadar her şey normal..Normal olmayan durum ise ?Denetim Komisyonu? başkanlığı seçiminden sonra başladı.!Başkanlık seçiminin ardından sokaktaki sıradan insanlar, şunu konuşmaya başladı Komisyon Başkanı ?Bütün Müdürlüklere yazı yazdım dosyaları istedim. Didik didik inceleyeceğim. Bulduğum olumsuzluklarla ilgili Cumhuriyet Savcılığı?na suç duyurusunda bulunacağım. İç İşleri Bakanlığı?na bildireceğim ve Genel Merkeze bildireceğim? diyormuşKim diyormuş bunu, sokaktaki insanlara göre Komisyon Başkanı..Böyle particilik olur mu? Böyle siyaset olur mu?Her dönem, Komisyon üyeleri seçilir ve görevlerini yaparlar. Ama hiçbir dönem, çalışmalar sokakta bu kadar maksatlı olarak tartışılmamıştır. Sokaktaki insanın diline bu kadar düşmemiştir.Bu komisyon daha ilk günden, bu davranışıyla kamuoyunda tartışmalı hale düşmüş ve güven kaybetmiştir.Bu durum CHP Grubu için talihsiz bir seçim olmuştur.!Bu saatten sonra, böyle ön yargılı bir komisyondan adil ve tarafsız bir denetim beklemek saflık olur.!Bence, komisyonu böyle bir duruma düşüren anlayışın komisyondan derhal istifa etmesi gerekir.Daha fazla yanlışlara düşmemek için doğru olan yol budur. Aklı selim bunu yapar.Daha komisyon görevine başlamadan, dosyaları incelemeden, olmayan bir şeyi varmış gibi kamuoyuna lanse ederek, bir kurumu ve partiyi yıpratmaya kimsenin hakkı olmamalıdır.Bu hem vicdanen, hem de ahlaken doğru değildir.Siyaseten de doğru bir tavır değildir. Siyaset, içinde sevgiyi ve dostluğu barındırır. Kin ve nefrete karşı mücadeleyi gerektirir.Dost acı söyler. Daha önce de bir vesileyle söylediğim bir sözümü yineliyorum.Acı söyleyen dostların sözlerine kulak verin..Burada bir çift söz de İlçe Başkanı ve Belediye Başkanına.! Sokakta sağır sultanın duyduğu sözleri siz duymadınız mı? Bir an önce bu konuda gerekli uyarıları yapmanız gerekmiyor mu?Belediye Başkanı da Grup içerisinde, yapay çelişkilere yol açacak davranışlara meydan verilmemesi için, grup çalışmalarına gerekli katkıyı sunması gerektiğine, Grupla sağlıklı iletişimin ve toplumsal dayanışmanın sağlanması gerektiğine inanıyorum..Aynı zamanda Sosyal Demokrat anlayışın olmazsa olmaz temel ilkelerinden biri de kolektif çalışmaya önem vermektir. Belediye Başkanın da bunu hayata geçermesi gerekir diye düşünüyorum.Siyaset duygusallığı affetmez?Duygularınız mantığın önüne geçtiği noktada kaybedersiniz?
