Reklam

CHP MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI İSMAİLSAÇLI ZİYARETLERİNİ SÜRDÜRÜYOR.

CHP MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYI İSMAİLSAÇLI ZİYARETLERİNİ SÜRDÜRÜYOR.
Editör: İlk Haber
07 Mart 2015 - 20:32

CHP’den aday adaylığı başvurusu yapan ve aday adaylığını açıkladığı Maltepe İlçe Binasında yaptığı konuşmada çarpıcı açıklamalarda bulunan Kartal Cemevi Başkanı İsmail Saçlı,.Adaylık açıklamasının ardından başladığı  “Ön Seçim” öncesi ziyaretlerini sürdürüyor.

Hemen Tüm İlçe örgülerini ve STK’lari ziyaret eden Saçlı, CHP Adalar örgütü, Emekliler Derneği, Sarıgazi Kadan Kolları 8 Mart etkinliği, Sarıgazi Cemevi, Cekmeköy Cemevi, CHP Kartal Mecli Grubu, Beykoz, CHP Meclis Grubu, Ümraniye Mahalle Temsilisi temsilcilerinin düzenlediği toplantı. Ümraniye İlçe Başkanlığı, Şile İlçe Örgütü, Tuzla İlçe Kadın Kollarının dayanışma yemeği ve sayamadığımız bir çök ilçe örgütü ve emekçisiyle bir araya geliyor. Tüm örgütün desteğini istiyor.

İŞTE SAÇLI'NIN ADAY ADAYLIK AÇIKLAMASI

VE ZİYARETLERİ

 

Sayın İlçe Başkanım, Sayın Yöneticiler, Değerli Kadın Kolları ve Gençlik Kolları Başkanlarım, Mahalle temsilcilerim Hoş geldiniz. Hepinizi, Saygı ve Sevgiyle selamlıyorum.

Cumhuriyet’in tek kalesi Cumhuriyet Halk Partisidir.

Cumhuriyet Halk Partili Cefakâr yoldaşlarım, çıktığım bu yolda yanımda olduğunuz için teşekkür ederim.

Cumhuriyet Halk Partisi ailesinin bir ferdi olmaktan mutluyum.

Hoş geldiniz, beni mutlu ettiniz.

Ben kısaca kendimi tanıtayım;

01.01.1962 Sivas doğumluyum. İlkokulu, Sivas ili Merkez İlçesi Çatalkaya köyün de okudum. Orta ve Lise yılları İstanbul Kasımpaşa lisesinde devam ederken, 1979 yılında Siyasi ortamlardan dolayı Liseyi Şişli Kaptan Paşa lisesinde tamamladım. İş hayatım; Elektrik piyasasında satış elemanlığı ve kendi işini kurarak çalıştı ve emekli oldum. Yurt içi ve Yurt Dışında birçok Panellere konuşmacı olarak katıldım. Toplumsal Faaliyetlerin birçoğunda düzenleme ve tertip komitesinde bulundum. Evli ve 2 çocuk babasıyım.

Siyasi Geçmişim; 12 Eylül faşist darbesini öğrencilik yılında yaşadım ve herkes gibi güçlük ve sıkıntılar çektim. 1989 yılında Belediye Meclis Üyeliği ön seçimle ilk 8. nci sıra da yer aldım. Atamadan dolayı seçilemedim. 2011 yılındaki Milletvekilliği Adaylığına başvurdum. Uzun yıllar, Sivas İli Merkez İlçesi Çatalkaya köyünün Dernek Yöneticiliğini yaptım. Köy ve Yöre Derneklerinde de Yöneticilik ve Fahri üyeliklerim vardır.1985 yılından itibaren SHP ve CHP üyesi olarak siyasi hayatta atıldım. SHP Beyoğlu ilçesinde İlçe Saymanlığı, İlçe sekreterliği ve 2. Başkanlık gibi görevlerde bulundum. Hacı Bektaş Vakfı Okmeydanı Cemevi Kuruculuğunu ve Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptım. Kanal 12 TV de, Düzgün TV de, Cem TV de Toplumsal, İnançsal ve Kültürel konularda Sivil Toplum Örgütlerinin temsilcilerinin katılımıyla Özel Gündem ve Cem de Gündem adlı Programları yaptım. Kartal Cemevi Vakfında iki dönem Genel Sekreterlik yaptım. Kartal Kent Konseyi Temsilciliği, Alevi Vakıflar Federasyon 2. Başkanlığını, Kartal Sosyal Dayanışma Vakfı Mütevelli Heyet Üyeliği yaptım. Kartal Cemevi Vakfında da iki dönem Başkanlık yaptım.

Neden Adayım; Siyasetle, Ülkenin gündemiyle ilgili gençlik yıllarımdan bu yana, olup bitenlere duyarsız kalmadım, kalamazdım. Hayatımın her alanında faşizme, emperyalizme, sömürgeye, diktatörlüğe karşı durdum.

Ülkemizin içinde, bulunduğu durum ve sorunlar belli, sizler bunun farkındasınız, içindesiniz, o yüzden çok uzun anlatmayacağım. Ülkemizdeki temel sorunlar;

1.      Rejim sorunu

2.      İşsizlik ve yoksulluk sorunu

3.      Adalet ve Hukuk sorunu

4.      İnanç özgürlükleri ayrımcılığı sorunu

5.      Irk, Mezhep, Cinsiyet ayrımcılığı

6.      Komşularımızla ve dış politika arasındaki huzursuzluklar

Bunlar, Rejimi değiştirmeye, 12 Eylül faşist darbesi ile başladılar. 12 Eylül’ün ürünü olan darbenin çocukları, karşı devrim hareketi ile Cumhuriyetin kazanımlarını kanlı mı, kansız mı geleceğiz diyerek iktidar oldular. Mağdur Edebiyatıyla din sömürüsüyle türbanı kullanarak Atatürk’ü ve Cumhuriyetini içten kuşatarak şeriat diktatörlüğüyle, başkanlık sistemiyle taçlandırmak istiyorlar. Bunun içindir ki Haziran seçimleri çok önemlidir. Türkiye bir yol ayırımına girecek. Önümüze iki tane yön tabelası çıkar. Ya Cumhuriyet’e gidecek, ya da şeriata gidecektir. Bizim yönümüzde, yolumuzda bellidir. Yönümüz Cumhuriyet, kılavuzumuz Cumhuriyet Halk Partisidir. Seslenmek istediklerimiz ise yönünü belirlememiş olan kişiler için hatırlatayım. Günlük çıkarlarınız için Ülkeyi feda etmeyin. Kararsızlar, tatildekiler yetmez ama evet çiler, yönünüzü ve tarafınızı belirleyin.

Bu zihniyet, hayatımızın her alanına müdahale etmeye başladı. Kadınlarımızın; evlenmesine, kaç çocuk yapmasına ve nasıl doğurmasına, yatak odalarına kadar müdahale ettiler. Dindar ve kindar bir nesil yetiştireceğiz dediler. Sevgisiz bir toplum yarattılar. Özge canların, sorumlusu bunlardır. Bunların Laiklik anlayışı, kadının türbanı ile mini etek arasına sıkışmış. Namusu sadece kadında arayan namussuzlar tarafından yönetiliyoruz. Namus erkeğin şerefle taşıyacağı bir onurdur. Sadece kadına ait değildir.

AKP, din sömürüsü yapıyor. Atatürk’e, İnönü’ye hakaret ederek tarafını canlı tutmaya çalışıyor. Atatürk, “ Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” sözüyle hareket etmiştir. AKP zihniyeti, tam tersine Hem Yurtta hem de Dünya da savaş siyaseti yapıyor. Dış politikayı, Esat’ın mezhebine, iç politikayı Sayın Kemal KılIçdaroğlunun mezhebine göre yapıyor. Bu davranış kamplaşma yaratarak iki kutuplu toplum yaratıyor. Biz ve ötekiler diye.

Kamuda, 13 yıldır her türlü ayırımcılık yapılıyor. Tabanımızdan partilerimizden bir fert bile işe alınmadı. Kendi personelini Kamuya, kurumsal alanlara, Basına ve medyaya yerleştirerek kendi başkanlık sistemini kurmaya devam ediyor. Yandaş yargı, yandaş ordu, yandaş medya, yandaş toplum oluşturdular.

Yasama, Yargı, Yürütme tamamen kendilerinin emrinde, güçler ayrılığı kalmamıştır. Güvendiğimiz Türk ordusu, şimdi AKP ordusu, yetmedi polis devleti olmak için iç güvenlik yasası çıkarıyor. Atatürk’ün, manevi mirası, “akıl ve bilim, hedefi ise muasır medeniyet”tir. Bir ülkenin Uluslararası düzeyde bir ülke olabilmesi için bilimsel eğitimin, çağdaş ve medeniyet içerisinde olmalıdır. Bir ülkede, İnsan odaklı değerler ön planda ise orda sevgi, adalet, vicdan var demektir. İnsanın yaşam süreleri daha üst düzeydedir.

Bilimsel, Çağdaş Eğitim isteyenler gözaltına alınıyor.

Laik bir ülkede, din ile devlet işleri ayrı olmalı. Ne yazık ki zorunlu din dersleri kaldırılsın derken aksine ilkokullara ana sınıflara kadar indirildi.

Baskıcı ve mezhepçi eğitime, Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı ile son vereceğiz.

Adalet ve Hukuk hükümetin emrine girmiştir. Yargı bağımsızlığını yitirmiştir. Örneğin; Sivas davası zaman aşımına uğradığında, Başbakan, 35 insanı yakan sanıkların berat etmesine hayırlı olsun demiştir ve Sivas sanıklarının Avukatları AKP’de milletvekili yapıldı. Bakan yapıldı. Şimdide gezi şehidimiz Ali İsmail Korkmazı vuran polisin avukatı AKP den Milletvekilliğe başvurmuştur. Bu davranışlar katilleri cesaretlendirmektedir. İç güvenlik yasası çıkartılarak bu katiller serbest kalacaktır.

Ülkemizde bir çözüm süreci başlatıldı. Sanki Cumhuriyet Halk Partisi, Kürt sorununa çözüm aramıyormuş gibi algı yaratılıyor. Hatırlatmak isterim ki, ilk raporu hazırlayan SHP olmuştur. Sayın Erdal İnönü döneminde Kürt milletvekillerini seçim ittifakıyla meclise taşıdı. Partimiz Demokrasi adına ağır bedeller de ödedi. Ne yazık ki, Kürt hareketinin savunuculuğunu yapan HDP yetkilileri, bize en yakın parti AKP’dir demektedir. Sürecin başladığı ilk nevruz da Diyarbakır da yayınlanan Apo’nun mesajında, biz İslam Bayrağı altında birleştik dedi.

Bu ülkede her inançtan insan yaşıyor, biz Türk bayrağı altında birleştik, ilelebet bu bayrak altında eşit yurttaşlar olarak özgür biçimde Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında yaşayacağız.

Her seferinde Cumhuriyet Halk Partisine, Atatürk’e, İnönü’ye çok olumsuz söylemlerde, iftira ve karalamalarda bulunuyor.

- İnönü karne ile ekmek verdi!

Peki, hangi ortamda verdi? Niye verdi?

1.      Dünya Savaşının getirisi olan Dünya çapındaki ekonomik darbelerin ardından 2. Dünya savaşı gerçekleşmiştir. O dönem yeni kurulan ve Osmanlıdan kalan ciddi bir ekonomik alt yapı mirasına sahip olmayan Türkiye Cumhuriyeti 2. Dünya savaşının korkunç kamplaşması sonucunda bağımsız kalmaya çalışarak savaşa girme ihtimalleri de göz önünde bulundurarak, ithalatı çok zor olan Buğday ve Ekmeğin tüketimine kotalar koyarak halkı karneye bağlamıştır. Buradaki amaç bu kıtlık ve belirsizlik içinde halkı sömüren kara borsacılık düzeninin önüne geçmek kaynakları israf etmemek hem de savaş ihtimalinde orduyu besleyecek stok oluşturmaktı. Sizin iktidarınızda insanlar çöpten ekmek topluyor.

 

AKP, Cumhuriyet Halk Partisini manevi değerlere saygı göstermemekle eleştiriyor. Bakın ey AKP, Atatürk’ün Suudi kralına çektiği telgrafın da ; “Duydum ki; Hz. peygamberin manevi değerlerini, Kâbe’yi kaldırmak gibi girişimler de bulunuyorsunuz. Sakın ha dokunmayın! Askerlerimle aşağıya inerim.” Demiştir.

Şimdi, Süleyman Şah Türbesini koruyamadınız, elinizle büyüttüğünüz Işid teröristlerine teslim ettiniz.

Kimmiş manevi değerlere önem veren?

Değerli yoldaşlar, AKP’nin tahkiyeleri, Asimilasyon politikaları, Osmanlı özlemleri bitmez. AKP’li Milletvekili bir bayan 90 yıllık Cumhuriyet’i 600 yıllık Osmanlının reklam arası demişti. Bizde diyoruz ki, 90 yıllık Cumhuriyet’in 12 yılını izinde geçirdik. Tüm yoldaşlar işbaşı yapıyoruz. Büyük şairimiz Nazım Hikmet Ran’ın dediği gibi;

DAVET

 

Dörtnala gelip Uzak Asya'dan

Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan

bu memleket, bizim.

 

Bilekler kan içinde, dişler kenetli, ayaklar çıplak

ve ipek bir halıya benziyen toprak,

bu cehennem, bu cennet bizim.

 

Kapansın el kapıları, bir daha açılmasın,

yok edin insanın insana kulluğunu,

bu dâvet bizim....

 

Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür

ve bir orman gibi kardeşçesine,

bu hasret bizim...

 

Bu olumsuzluklara karşı durmak için vekâletinize talibim. Cumhuriyet Halk Partisinden Milletvekili aday adayıyım. Partili yoldaşlar, sizin vicdanınıza güvenerek ön seçim olduğu için aday oldum. Vereceğiniz oylarla seçilecek yerde olmak, sonrada Haziran ayında vereceğiniz oyla Cumhuriyet Halk Partisini iktidar yapmak, halkımıza hizmet etmek, ötekileştirilenlerin sesi olmak için varım.

8 Haziranda da Cumhuriyet Halk Partisi iktidarına ve beni de Ankara’ya vekiliniz olarak yolcu etmeye bekliyorum.

Yaşasın Sol, Yaşasın hakların kardeşliği, Yaşasın tam bağımsız Türkiye.

Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında buluşacağımıza inanıyorum. Desteklerinizi bekliyorum.

 

Memleketinizin sizin için ne yapacağını değil, sizin memleket için ne yapacağınızı düşünmenizin zamanıdır.

 

Saygılarımla.

 

28.02.2015

İsmail SAÇLI

İstanbul 1. Bölge Milletvekili Aday adayı