DKY Mağdurları'ndan Bakanlık Bürokratlarına FETÖ İması

DKY Mağdurları'ndan Bakanlık Bürokratlarına FETÖ İması
Editör: İlk Haber
29 Ocak 2020 - 12:34 - Güncelleme: 29 Ocak 2020 - 16:25

DKY İnşaat’ın İstanbul Kartal’da  ‘Kentsel Dönüşüm’ kapsamında kat karşılığı aldığı, 24 Blok 301 konutlu sitenin, 2015 yılında imzalanan sözleşmeye rağmen, inşaatına başlamadığı gibi, 30 aydır kiralarını ödemediği Ak-El Kooperatifi’nin yüzlerce üyesinin mağduriyeti devam ediyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un talimatına rağmen Ak-El Kooparatifi’nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İstanbul İl Müdürlüğü’ne yaptığı“Tek Taraflı Fesih” hakkı başvurusu da Red Edildi.

 

Konuyla ilgili yazılı bir açıklama yapan Kooperatif Yönetimi, taleplerinin Red edilmesi’nde FETÖ  takdiği uygulandığını belirterek “Tek Taraflı Fesih” başvurumuzun RED edilmesini işte tam da burada bir FETÖ TAKTİĞİ olarak nitelendiriyoruz. Vatandaşın mağduriyetini raporda göz ardı edilerek RED verilmesi, vatandaş tarafından tepki ile karşılanması ve sonucunda infiale neden olabilecek eylemlere yol açması içten bile değildir. Bu da tam FETÖCÜLERİN istediği halkı mevcut iktidarımıza karşı kışkırtmak için uygulanan bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz.”

 

“DKY İnşaat firmasının Bakanlık bürokratları ve müdürlük üzerinde etkin olmasına yenik düşmüştür” dedi

 

İŞTE O AÇIKLAMA

Bürokrasi ve Siyaset bir kez daha Mazlum ve Mağdur Vatandaşın yanında değil de güçlünün ve paranın yanında durmayı tercih etmiştir… FETÖ TAKTİĞİ UYGULANMAKTADIR.

Ülkemiz genelindeki Kentsel Dönüşümden büyük mağduriyetler, müteahhitler için RANTSAL dönüşüme evrilen bir süreci AKEL Kooperatifinde yaşamaktayız.  Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın bu konudaki mağduriyetlerin giderilmesi için çıkartılan “Tek Taraflı Fesih” bu tür mağduriyetler yaşayanlar için bir umut ışığı olmuştur. Vatandaşı müteahhittin insafına bırakmamak için bizimkisi gibi sorunları sözleşmelere DEVLET olarak müdahil olabilecek bu yasa maalesef bakanlık bürokratlarının insafına bırakılarak yanlı kararlar alınmasına vesile olmuştur. Özelimizde yaşanan bu süreçte Bakanımızı Murat Kurum’un kesin talimatı olmasına rağmen DKY İnşaat firması sözleşmeden kanun uyarınca el çektirilmemiş, Bürokratların DKY İnşaatın baskısı altında ezilerek yanlı kararlar alınmasına vesile olunmuştur. Bunun siyasi bir aleti de Ak parti Kartal İlçe Başkanı Gürkan Akyol olmuştur. Akyol öncesinde bizim sorunumuzu gerekirse Ankara da her platformda dile getireceği sözüne vermesine rağmen seçim sonrası 10 aydın bir kez bile durumumuz hakkında bizlerden bilgi almamıştır. Kanaatimizce bu görüşüne DKY inşaat ile görüştükten sonra Firmanın etki alanına kendisi de girmiştir.  Bizler Vatandaşız bir şekilde mağduruz, DEVLET bizim devletimiz, mağdurun yanında yer almasını ve güçlünün değil vatandaşın mağduriyetini gidermesini bekliyoruz.

“Tek Taraflı Fesih” başvurumuzun RED edilmesini işte tam da burada bir FETÖ TAKTİĞİ olarak nitelendiriyoruz. Vatandaşın mağduriyetini raporda göz ardı edilerek RED verilmesi, vatandaş tarafından tepki ile karşılanması ve sonucunda infiale neden olabilecek eylemlere yol açması içten bile değildir. Bu da tam FETÖCÜLERİN istediği halkı mevcut iktidarımıza karşı kışkırtmak için uygulanan bir yöntem olduğunu düşünmekteyiz. Raporumuzun bakanlık yetkililerince tekrar gözden geçirilerek, kamu vicadanı çerçevesinde Vatandaş lehine sonuçlanmasını ümit ediyoruz.

Rapor ve Sonuçları Hakkındaki Görüşlerimiz;

Bildiğiniz üzere uzun yıllardan beri hak arama ve mevcut haklarımızı kaybetmeme mücadelesini sadece sizlerden aldığımız destek ve güç ile yürütmeye çalışıyoruz ve bundan sonrada yürüteceğiz. DKY İnşaat firması ile yaptığımız 6 toplantıda söylediğimiz tek şey şu idi “Kiralarımızı yatırın ve Satın Aldığınız ve Almak İstediğiniz arsaları Sözleşmesel olarak Arsa Malikleri adına alın” Firma kiraları yatırmamaya devam edip, arsaları da kendi adlarına almak istemeyi sürdürdükçe bizlerde firmanın istediği Arsa Devrini ve Muvaffakiyetleri vermemiştik.  Çünkü muvaffakiyet sonucu 6.481 M2 (Kartal Bld. ait yollardan satın alma) arsayı kendi üzerine alacak ve (Koop. Yönetimi ve Arsa Maliklerinin üzerinde olan arsalar) 15.450 M2 nin %55’i olan = 8.500 M2’ yi (İstemiş olduğu %55 Hisse) de kendi üzerine geçirecekti. Böylece toplamda 8.500 + 6.481= 14.491 M2 arsa ve Milli Emlak’tan (175 M2) kendi adına aldığı arsa ile 8.500 + 6.481 + 175 = 15.156 M2 arsa direk firma üzerinde olacaktı. Böylelikle kredi ile satın aldığı yollara ait 6.481 M2 arsa Banka İpotekli olup, ortaklarımız arasına bankada katılacaktı. Bizler şunun farkında idik, Milli Emlak’tan aldığı 175 M2 küçücük bir arsanın üzerinde bile Tapu kayıtlarında 2 Milyonluk 4 Kişinin haczi bulunurken devir ettiğimiz %55 hisse olan (ve yollardan satın almalar)14.491 M2 arsayı devir etmiş olsaydık Yüzlerce şahıs, şirket veya banka haciz ve ipotek koyup ortağımız olacak ve işler tam bir Arapsaçı içerisinde işin içinden çıkılmaz bir hal alacaktı.

Kooperatifimizin ve Arsa Maliklerimizin üzerinde sadece 5.350 M2 Arsa kalmış olacaktı. İşte bu görünen büyük tehlikeden dolayı bizden önceki yönetimin %55 hisseyi devir etmediği gibi bizlerde devir işlemini firmanın tehdit ve büyük baskılarına rağmen yukarıdaki haklı sebeplerimizden dolayı yapmadık, yapamazdık. Çünkü kiralarını ödemeyen, arsa vergilerini yatırmayan ve satın almaları kendi adına yapmak isteyen bir firmanın bu inşattı yapabileceğine olan inancımız tamamen bitmişti. 2018 yılı temmuz ayında Anadolu Adliyesi 3.Asliye Tic. Mahkemesine (2018/913) “Sözleşmenin Feshi” davamızı açtık. 2019 Yılında Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’ un kendi ağzından bu mağduriyetin giderileceği sözünü alıp, “Tek Taraflı Fesih” yasası ile ümitlendik. 2019 Temmuz ayında ilgili yasa çıkar çıkmaz tüm hazırlıklarımızı yapıp Temmuz ayının sonunda başvurumuzu gerçekleştirdik. 2019 Ekim ayında yasaya istinaden bir yönetmelik çıkartıldı. Zanlımızca bu yönetmelikte, müteahhitlerin baskısı sonucu birçok revizyona uğramış maddeler yer alıp yoruma açık birçok eklentiler yapılmıştır. 7 Aylık süre içerisinde Bakanlık süreçleri yakinen takip de edilmiştir.

Gelinen son süreçte 24.01.2020 tarihi ile İlgili Müdürlükten başvurumuzun sonucuna istinaden rapor tebliği yapılmıştır. Yazımızın başında da söylediğimiz gibi “Bürokratlar bir kez daha Mazlum ve Mağdur Vatandaşın yanında değil de, güçlünün ve paranın yanında durmayı tercih etmiştir” yasada istenilen tüm şartları yerine getirmemize rağmen, bürokratlar %55 hissenin devir edilmemesinden kaynaklı “Fesih şartlarının gerçekleşmemiş olması nedeni ile” diyerek başvurumuzu RED etmişlerdir. Hâlbuki aynı raporda devredilmeyen %55 hissenin yanında DKY İnşaat firmasının da “sözleşme gereği Arsa Sahipleri adına Arsaların satın alınmadığı” her iki tarafında “Karşılıklı olarak anılan sözleşmenin yükümlülüklerinin yerine getirilmediği hususları tespit edilmiştir”  ibaresi kullanmıştır.

Tespit edilen 2 ihlalde Bakanlık 450 Ailenin mağduriyetini görmezden gelerek DKY İnşaatın yapılmayan %55 hisse devri ihlalini öne çıkartarak, binlerce insanımızın mağduriyetine bir son vermek yerine yanlı davranmış, DKY İnşaat firmasının Bakanlık bürokratları ve müdürlük üzerinde etkin olmasına yenik düşmüştür.

O zaman düşünüyoruz ki; Bu yasa niye çıkartıldı, kentsel dönüşümde mağduriyet yaşayan vatandaşların sorununa çözüm bulunmayacaksa ve sanki bakanlıkta çalışan insanların, insanlar değil de makineler gibi, raporların cevaplanmasına ne gerek vardı. Kamu vicdanı ve Kamu hukuku sadece Elitiz kesimlerin menfaatlerine mi uygulanacak demeden de geçemiyoruz. Bir tarafta bir firma, diğer tarafta 450 Aile ve binlerce nüfus, ihlaller arası bir tercih yapılıyor ve vatandaş yok sayılarak Firmanın lehine karar alınıyor. Anlamak ve yorumlamak ta inanın zorluk çekiyoruz. İlgili raporda ödenmeyen kiralardan ve sözleşmenin yerine getirilmeyen diğer maddelerine de hiçbir atıf yapılmamıştır.

BİZ HAKLIYIZ… Belki rapor aleyhimize çıkmış olabilir ama bu bizim %55 hisseyi devir etmemekteki haklılığımızı ortadan kaldırmamaktadır.

Elbette ki bu hiçbir şeyin sonu değildir, sonuç lehimize çıksaydı süremiz biraz kısalmış olacaktı sadece. Ama mücadelemiz her koşulda devam edecektir. Yine sesimizi her platformda, her alanda duyurmaya devam ederek sonuçlandırmaya var gücümüzle herkesi evlerine kavuşturana kadar kararlı bir şekilde ilerlemeye devam edeceğiz.

Çıkan raporu yargı sürecine taşıyacağımıza emin olabilirsiniz. Umuyoruz ki yargı da raporla ilgili gereken hakkaniyetli kararı bağımsız bir şekilde verecektir. Bunun yanında diğer açmış olduğumuz“Sözleşmenin Feshi” davası devam etmektedir. Şubat 18’ in de İlk duruşmamız yapılacaktır. Bu duruşmaya tüm maliklerimizi bekliyoruz. Zaman yaklaştıkça dava süreci ile ilgili hatırlatmamızı yapacağız. Şuna inanın Haklı duruşumuz sizlerin destekleri ve her zaman yanımızda olmanızla beraber bir çığ gibi büyüyecek ve sonucunda HAK galip gelip, bizleri yıllardan beri mağdur eden DKY Firması ve destekçileri hiçbir zaman hem bu dünyada hem de ahir dünyada Galip gelemeyeceklerdir.

Saygılarımızla, AK-EL Kooperatif Yönetimi