Reklam

İmamoğlu Davasında Mahkemenin Gerekçeli Kararı Açıklandı

Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla, yargılandığı davada İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezasına çarptıran mahkeme gerekçeli kararını yazdı.

İmamoğlu Davasında Mahkemenin Gerekçeli Kararı Açıklandı
Editör: İlk Haber
28 Aralık 2022 - 21:02
Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi, verdiği hapis cezası kararından iki hafta sonra ise gerekçeli kararını açıkladı. 17 sayfalık gerekçeli kararda, “sanığın, suç tarihinde, "Tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır” şeklindeki basın mensupları tarafından sorulan soru üzerine vermiş olduğu cevap ile Yüksek Seçim Kurulu üyelerine karşı hakaret suçunu işlediği; Sanığın savunması, sanık müdafilerinin yargılama sırasında yapmış olduğu savunmalar,dosya içerisine sunmuş oldukları bilimsel ve hukuki mütalaalar,
tanık beyanları, iddia ve tüm dosya içeriğinden anlaşıldığından, sanığın kişiliği, suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinden kullanılan araçlar, suçun konusunun önem ve değeri, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, sanık hakkında temel ceza belirlenirken ve bireyselleştirilirken, alt sınırdan uzaklaşılmak sureti ile sanığın cezalandırılması cihetine
gidilmiştir” denildi.

SUÇUN BASIN ÖNÜNDE İŞLENMESİ

Gerekçeli kararda ayrıca, “Sanığın, YSK üyelerine karşı işlemiş olduğu hakaret suçunu basın önünde işlemesi (suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araçlar) suçun, YüksekYargı mensuplarından oluşan Yüksek Seçim Kurulu üyelerine karşıişlenmiş olması (suçun konusunun önem ve değeri), işlenen suçile kamu görevlisi olan ve Yüksek yargı mensuplarından oluşan ve bir yüksek yargı organı olan Yüksek Seçim Kurulu üyelerini, görevleri kapsamında önlerine gelen 31 Mart Yerel Seçimi’ni iptal etmeleri nedeni ile sanığın, “tamda işte 31 Martta seçimi iptal edenler ahmaktır” demek sureti ile , Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin onur, şeref, ve saygınlığını rencide edebilecek şekilde hakaret ettiği (meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, faalin güttüğü amaç ve saik) gibi hususlar göz önünde bulundurulmuş ve bu nedenle, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı sıfatı bulunan ve söylediği her söz tüm Türkiye'de ve yurt dışında basın aracı ile kolaylıkla duyulan ve takip edilen sanık tarafından bu şekilde hakaret suçunun işlenmesi nedeni ile temel ceza belirlenirken TCK'nın 125/1-3-a maddesinde öngörülen seçimli cezalardan hapis cezası tercih edilerek, temel ceza alt sınırdan uzaklaşılmak sureti ile belirlenmiştir” denildi.
NEDEN İNDİRİM UYGULANMADI
Kararda, Ekrem İmamoğlu’na neden indirim uygulanmadığıda şöyle anlatıldı; “TCK'nun 62. maddesinde fail yararına cezayı hafifletecek taktiri nedenlerin varlığı halinde indirim yapılacağı öngörülmüştür. Taktiri indirim nedenleri olarak failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları örnek olarak yasada belirtilmiştir. Bumadde kapsamında mahkememizce yapılan değerlendirmede, sanığın geçmişinde hakaret suçundan (Ordu Valisi’ne) 6.080 TL adli para cezası ile cezalandırıldığı ve suçtan almış olduğu cezanın, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesi’nin kararı ile istinaf başvurusunu esastan reddi ile onandığı, ancak bu kararında temyiz edilmesi nedeni ile Yargıtay aşamasında olduğu ve henüz kesinleşmediği, bu husus sanığın geçmişi ile ilgili mahkememizde olumsuz bir kanaat oluşturmuş olup, ayrıca sanığın mahkememizde devam eden yargılama sürecinde 21 Eylül 2022 tarihinde yapılan duruşma sonrasında basın mensuplarına, devam eden bu dava ile alakalı olarak, "Ne yazık ki olmaması gereken bir dava sürdürülüyor, boş işler bunlar” şeklindeki açıklaması, yine aynı şekilde 11 Kasım 2022 tarihli duruşmadan sonra Fox TV'de İlker Karagöz'ün sorularına yanıtlayan sanık Ekrem İmamoğlu, “Şu mahkemeden utanç duyuyorum, böyle bir yargılama olamaz, şaka gibi, tirajı komik bir durum. beni zerre ilgilendirmiyor” şeklindeki açıklamalarıyla yargılama sürecindeki davranışları ile mahkeme tarafından yapılanyargılamayı ciddiye almamış, yargılama sürecindeki bu olumsuz  davranışlardan dolayı sanık lehine taktiri indirim uygulanmamıştır.”
31 MART SEÇİMLERİNİ İPTAL EDENLERİN AHMAK OLDUĞU
Kararda ayrıca, Ekrem İmamoğlu'nun sözlerine başlarken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'ya cevap verdiği ancak konuşmanın içeriğinde 31 Mart seçimini iptal edenlerin ‘ahmak’ olduğunu belirttiği ifade edilerek, "Sözün muhatabının YSK üyeleri olduğu duraksanmayacak şekilde açıktır. Sanığın savunmasında, sözlerinin muhatabının İçişleri Bakanı Süleyman Soylu olduğunu ileri sürmesi karşılıklı hakaret nedeni ile cezadan kurtulmaya yönelik geliştirilen bir savunma olarak değerlendirilmiştir" denildi. Gerekçeli kararda, Ekrem İmamoğlu'nun suça konu söylemi olan, "Tam da işte 31 Martta seçimi iptal edenler ahmaktır" sözüne de yer verilerek, ‘ahmak’ sözcüğünün kullanılış biçimine değinildi. Karara göre, "Ahmak sözcüğünün cümle içinde kullanış biçimi ve yapılan vurgu dikkate alındığında ‘aptal’, ‘gerizekalı’ anlamında kullanıldığı kanaatine varılmıştır" ifadelerini yer verildi.
İKİ HAKİMİN DEĞİŞMESİ
Mahkeme gerekçeli kararında, çok tartışılan ilk hakimin değişmesi konusunda da değindi. Sanık avukatlarının adil yargılanma hakkından mahrum kaldıkları yönündeki savunmalarının yerinde olmadığı anlatılan gerekçeli kararda, "Davanın ilk hakimi davaya 28.05.2021 tarihinden 01.06.2022 tarihindeki 5’inci celseye kadar yargılamayı yapmıştır. Sanık avukatları, doğal yargıçlık ilkesi gereğince baktığını belirttikleri ilk hakimi, 23.03.2022 tarihli duruşmada taleplerinin kabul edilmemesi nedeniyle hakimin tarafsızlığından şüphe duyduklarını ileri sürerek reddetmişlerdir. Hakimin yaklaşık 1 yıllık sürede davaya baktığı, delillerin toplanmış olduğu, iddia makamından esas hakkındaki mütalaanın alındığı, ancak sanık avukatlarının karar aşamasına gelen dava dosyasına sürekli bilimsel mütalaa, hukuki mütalaa adı altında 3 ayrı mütalaa sunduğu, her şey kameralar önünde cereyan ettiği halde tanıklar dinletme yoluna giderek, önceki hakimin çalıştığı dönemde bitirip karar verebileceği dava dosyasını gereksiz taleplerle meşgul ederek duruşmaların sürekli ileri atıldığı anlaşılmaktadır. Dava dosyası önceki hakim tarafından sonuçlanmış olsa da yine aynı şekilde
hakimin tarafsız olmadığını ileri sürerek yargılamaya itiraz edecekleri ortadadır. Bu nedenle dava dosyasına bakan iki ayrı hakim hakkında da hakimlerin tarafsız olmadığı savunmaları yerinde görülmemiştir" cümleleri kullanıldı.
SONUÇ
Kararın son bölümünde ise, “Yapılan yargılamada, sonuç  olarak sanığın suç tarihinde, ‘Tam da işte 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır’ sözleri kurul halinde çalışan ve kamu görevi yapan; Yüksek Seçim Kurulu Üyelerine karşı yapmış oldukları görevden dolayı, ‘ahmak’ demek sureti ile hakaret ettiği sabit görülerek, sanığın kişiliği, suçun işleniş şekli, meydana gelen zararının ağırlığı, sanığın yargılama sürecindeki davranışları, tüm dosya içeriği birlikte değerlendirilerek sanığın yukarıda belirtilen gerekçeler ile aşağıdaki şekilde cezalandırılması cihetine gidilmiştir” denildi.




























 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum