CHP Kartal’da, 31 Mart seçimlerine kırıla kırıla, savrula savrula gidiyor. Bu kırılmanın savrulmanın fitili, Kurultay’da yakıldı.
CHP’de ‘değişim’ adı altında İl İlçe Kongrelerinde ve Kurultay da yaşananlar, bütün örgütleri derinden yaraladı. Yaşananlar, kimsenin hesaplayamadığı bir sürece girerek, örgüte ağır hasar verdi.
Belediye’de yaşanan yönetim zafiyeti, Belediye Başkan adayı ve meclis üyesi adaylarının belirleme sürecinde yaşananlar, hasarı iyice ağırlaştırdı!
Hasar o kadar ağır oldu ki, 20-30-40 yıldır bu parti de yoldaş olarak yol yürüyenler bir birlerini kırdı, bir birine yabancılaştı. Kimi 40 yıllık partisinden istifa etti, kimi başka partiye gitti, kimi de aktif siyaseti bıraktığını söyledi.
Özet olarak şu gözlemimi aktarayım, partide seçimi etkileyecek kadar “sessiz protesto” var. Bu ‘sessiz protesto’ nun nasıl bir hasar bırakacağını hep birlikte göreceğiz!
Peki, bu hasar tamir edilebilir mi, toparlanabilir mi? Toparlayacak abi pozisyonunda biri kaldı mı? Bence zor!
Dışardan Meclis Üyesi Meselesi!
Her dönem olduğu gibi, bu dönemde Kartal’a dışından baz ı isimlerin meclis üyesi listesinde yer alması, tartışma yarattı.
Kartal’da siyaset yapan her kes hatırlar, her dönem dışarıdan getirilen bazı isimler meclis üyesi yapıldı, sonra Başkan Yardımcısı yapıldı. Son dönem de Sarıyer’den getirilen Oktay Aksu, meclis üyesi oldu, sonra da Başkan Yardımcısı, hatta (Başkan Vekili) olarak görev yaptı.
Bir parti başka bir İl’den ilçeden birini her hangi bir belediyesinde meclis üyesi, Başkan Yardımcısı, şef, müdür vs, görevlendiremez mi? Eğer o belediye’de o vasıfta o liyakatte birine ihtiyaç varsa görevlendirebilir! Bir sıkıntı olmamalı.
O Belediye de, öyle bir kişiye ihtiyaç var mı, oraya gönderilen kişi o göreve layık mı! Liyakat sahibi mi ona bakılması lazım. Eğer Belediye’de o liyakatte bir kimse yoksa, ihtiyaçta varsa, kimsenin bir şey söyleme hakkı kalmaz. Ama hiçbir liyakatı yoksa, öyle birine ihtiyaç yoksa, sırf birilerine yakın diye, birilerinin adamı diye gönderilmiş ise, parti emekçilerinin tepkisi de haklı ve yerindedir!
Bu seçimde meclis üyesi listesine yapılan itiraz ve tepkilerin, bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir. Eğer liyakat sahibi değilse, o zaman amacını sorgulamak gerekir. Tabanın bu tepisi, aynı zamanda demokrasinin gereğidir.
Partinin bu duruma gelmesinin tek nedeni, yukardaki yöneticilerin tabanı yok sayarak, bildiklerini okumalarıdır. Parti tabanının, “tıpış tıpış” “kuzu kuzu” sandığa gideceklerini düşünmeleridir! “Ne yaparsak yapalım bizim tabanımız yine bize oy verir” düşüncesidir.
Tabanın bir gün ‘artık yeter’ diyeceğini düşünmemeleridir.
Bu günkü tablo ‘sessiz protesto’ yapılan yanlışların getirdiği sonuçtur! Bunun etkisi süreç içerisinde görülecektir.
Nasıl bir seçim yaşanacak bekleyip görelim!
FACEBOOK YORUMLAR