CHP, on beş yıl aradan sonra Altınok Öz?le Kartal Belediyesini AKP?den aldı. Ama ne yazık ki, parti ve bazı partililer bunun kıymetini bilemiyor.Belediye Başkanı?nın ? Ne yerim ne yediririm? ? Tüm Kartal?ın Belediye Başkanıyım? söylemine ayak uyduramayan, siyasi duruşları ve politik alt yapıları eksik bazı partililer, kendi belediye başkanlarını ve ekibini hiç de uygun olmayan ortamlarda acımasızca eleştiriyorlar.Bunu anlamakta zorlanıyorum.Bu nasıl bir partidir, bu nasıl particiliktir.!Bırakın ideolojiyi, parti disiplini diye bir şey var, parti hiyerarşisi ve siyasi adap diye bir şey vardır.Böylesi bir durumu, hiçbir partide göremezsiniz. Başka bir partide biri böyle yapsa, üçüncü gün kendini kapının önünde bulur.!Eğer partide siyasi disiplin ve hiyererarşi yoksa, o parti saygınlığını da yitirir.Peki bu eleştirilerin odağında olan, Belediye Başkanı ve ekibinin hataları, eksiklikleri veya yetersizlikleri yok mu?, Parti tabanının ve yönetiminin tesvip etmediği uygulamalar yok mu, tabi ki var, kim bunları inkâr edebilir. Zaten kendileri de bunu kabul ediyorlar.Ama bunları eleştirmenin veya varsa hesap sormanın yeri, çay bahçeleri, apartman balkonları değil, partidir. Sorunlar parti çatısı altında çözülür.Peki parti nerede.!İşte burada söyleyecek söz bulamıyorum. Şahsen ben, partinin hiçbir çalışmasını ve teşkilat üzerinde bir etkinliğini göremiyorum.Yüksel Çifçi gitti, Haydar Oğuz geldi. Ne değişti. Bana göre hiçbir şey değişmedi.Bazı partililerin, parti aleyhine ve belediye aleyhine ulu orta olumsuz eleştirileri ve karalamaları devam ediyor. Yönetimden de bazı partililer hakkında olumsuz konuşmalar devam ediyor.Eleştiri yapmak başka şeydir, karalama başka şey. Her kes parti içinde demokratik hakkını kullanarak, bazı olumsuzlukları sorgulayabilir ve en sert şekilde eleştirebilir, ama uygun olmayan yerlerde, parti tüzüğüne aykırı, partisine ve belediyeye zarar verecek konuşmalar ve davranışlar içinde bulunamaz. Eğer bunu yaparsa, parti suçu işlemiş olur.Şu da bir gerçektir. Belediye Başkanı ve ekibinin icraatlarına en büyük engelleme parti içinden gelmektedir. Bu üzerinde çok düşünülmesi ve sorgulanması gereken bir durumdur.İlçe Başkanının bu tür olaylara sessiz kalması da son derece düşündürücüdür.!Orta yerde problemler var, dedikodu karalama almış başını gidiyor. İlçe Başkanından tık yok. Bir ilçe başkanı orta yerde partinin ve belediyenin geleceğini ilgilendiren böylesi bir durum varken, ben ilgilenmiyorum diyebilir mi? benim haberim yok diyebilir mi? haberi olmak ve gereğini yapmak zorunda değimlidir.?İlçe Başkanı bu ilçede partinin genel merkezi adına hareket eder.Ya toplarsın bütün teşkilatı gerekli ikazı yapar bu olaylara bir son verirsin, ya da işletirsin tüzüğü verirsin disipline, gitsin istediği yerde istediği kadar konuşsun,.neyi engelleyecekse engellesin! Varsa belediyenin eksikleri onlarla da kapalı toplantılarda konuşulur ve gereği yapılır. Öyle sokaklarda bu tür işlerin konuşulmasına izin verilmez.Belediye başkanı ilçe başkanı ve partililer, bir dahaki dönem belediyeyi kazanmak için şimdiden bu problemleri çözüp çalışmak zorundadır.Her kes haddini ve yerini bilmelidir, birilerinin hoşuna gitsin diye belediyecilik yapılmaz..!Yoksa çok yazık olur.!
