Reklam

Yerel basın üzerine

Yerel basın üzerine
Editör: İlk Haber
01 Ocak 1970 - 00:00
?Bilindiği gibi, çağdaş demokratik rejimlerde basın,yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü kuvvet konumundadır.Basın, devletle vatandaş arasındaki ilişkileri düzenleyerek bir kamu görevi yapmaktadır. Basın aynı zamanda,demokrasi ve diğer özgürlüklerin korunmasında da öteki kuvvetlerin en büyük destekçisi olmaktadır.Ancak, üzerinde bu kadar sorumluluk bulunan gazeteciliğin, özellikle yerel basının hangi durumda olduğuna bir bakalım.Türkiye?de her hangi bir insan aşçı, motor ustası, ayakkabıcı, kuaför, berber olamaz, ama rahatlıkla gazeteci olur. Her meslekten çıraklık kalfalık, ustalık belgesi istenir ama gazeteciden hiçbir belge istenmez.Adam bu gün garsonluk yapsın, aşçılık yapsın, yarın işini bırakıp rahtlıkla gazeteci olabilir. Çok kolay, gidersiniz basın savcılığına ? ben şu isimde bir gazete çıkaracağım? derseniz size bir mevkute verirler doldurup teslim ederisiniz ve aynı gün gazetenizi çıkarırsınız. Oldunuz gazeteci. Bu gazetelerin künyelerine bakarsanız, on tane isim, genel yayın yönetmeni, haber müdürü, halkla ilişkiler müdürü, istihbarat müdürü, haber koordinatörüvs isimler yazılıdır. Gidip bir çaylarını içelim deseniz, bürosu dahi yoktur. Türkiye?de yerel ya da ulusal düzeyde gazetecilik yapmak, bir anlamda kişilik tatmini ve etkin bir kimlik sahibi olmak anlamına da geldiği için, oldukça rağbet gören bir meslek alanı halindedir.Mesleğin bilincinden, sorumluluğundan ve düzeyinden habersiz, mesleği bir çıkar ve şantaj aracı olarak gören,ilan sömürüsünden yararlanmak amacıyla gazete çıkaran dalkavuk ve çıkarcı gazeteciler bulunmaktadır.Gazetelere şöyle bir bakıldığında,büyük bölümünün yayın politikaları, yayın dili yoktur, imla hataları had safhadadır. Meslekten gelmeyen alt yapısı ve deneyimi olmayan bu kişiler, çoğu zaman başka gazetelerin haberlerini kopyala yapıştır yaparak gazete çıkarmaktadırlar. Belediyelerden gelen haberleri yayımlamayı, gazetecilik olarak görürler. Belediyelerden haberler gelmese gazetelerini çıkaramazlar.İddia ediyorum, belediyeler iki hafta haber akışını kessin, bu gazetelerin bir çoğu çıkamaz. Çünkü gazeteleri belediye ağırlıklı haberlerle çıkıyor. Sayfaları adeta belediyelere pay edilmiştir. O nedenle bütün belediyelerden ilan alırlar, bundan dolayı da o belediyeleri eleştirmeleri, o belediyelerde yaşanan olumsuzlukları yazmaları mümkün değildir. Böyle olunca da basın dördüncü kuvvet olma yetkisini de kaybetmiş olmaktadır.Bir an önce, basın kanununda değişiklikler yapılmalı ve mesleğe gereken saygınlık kazandırmalıdır?