23 NİSAN BAYRAMI VE ÖTEKİ ÇOCUKLAR

23 NİSAN BAYRAMI VE ÖTEKİ ÇOCUKLAR
Editör: İlk Haber
01 Ocak 1970 - 00:00
Bayramlar, geçmişi geleceğe bağlayan, ulusal ve dinsel birlikteliğe katkı sağlayan; sevinçleri ortaklaştıran günlerdir. Türkiye, dini ve ya milli,dünyada çokça bayramı olan ülkelerden biri.Bu ?milli? bayramlardan biri de, yeryüzünde çocuklara adanmış tek bayram olduğunu iddia ettiğimiz, 23 Nisan Egemenlik ve Çocuk Bayramı. Türkiye bu bayramın, evrensel bir çocuk bayramı olarak kutlamanınçabası içinde.Bunun için her yıl dünyanın çeşitli ülkelerinden çocuklar davet edilerek ağırlanıyorlar. Bunların bir kısmı da Ankara?daki ekonomik durumları iyi olan ailelere misafir edilerek, ülkemizin ekonomik düzeyi ve çocukların yaşam koşulları ile ilgili gizli bir propaganda yürütülüyor.Şekilcilik ve gösteriş bu bayramda da ön planda. Okullarda seçilen kimi çocuklar,cumhurbaşkanı, başbakan, vali emniyet müdürü?vb. koltuklarına 2-3 dakikalığına oturtularak, kendilerine ezberletilmiş sözler söyletiliyor ve böyleceçocuklarımıza ne denli önem verdiğimiz (kendi yöntemimizce) vurgulanmış oluyor. Kız çocuklarımız birer kelebek, kuğu vs olarak sahnelerde dans ederken, erkek çocuklar, komando, polis kıyafetleri içinde ve ellerindeoyuncaksilahlarla boy gösteriyorlar ve böylece militarizm daha o yaşlarda beyinlerine zerk ediliyor.Büyüklerimiz, çocuk sevgisinden, çocuk haklarından ve onların iyi yetiştirilmesinden söz etmeyi pek severler. Ancak onların devletine, örf ve an?anelerine bağlı olarak yetişmesini; kendilerine sunulanın dışında başka şeyler aramamalarını;özellikle de ?kökü dışarıda? olan ideolojilerden uzak durmalarını isterler.Çocuk sevgimizi, çocuklara olan düşkünlüğümüzü sayın başbakanımızın ?Her kesten 3 çocuk yapmasını isterim.? veciz ifadesindende anlayabiliriz.Başbakanı dinleyen veTürkiye?nin gerçeklerinibilmeyen, tanımayan bir kişi,Türkiye?de yaşayan ailelerin çocuk yapmadıklarını, ülkedeki tüm çocukların eğitim, beslenme ve her türlü gereksinimlerinin karşılandığını; işsizlik sorununun çözüldüğünü, ülkenin işgücüne, dolayısıyla genç nüfusa, büyük gereksinimi olduğunu rahatlıkla düşünebilir. Oysa ülkenin gerçekleri başkadır: -Türkiye?de gençler arasındaki işsizlik oranı %24.4 Yani her dört gençten biri işsiz.-Türkiye?de her dört çocuktan biri çok kötü koşullarda çalışıyor.SGB verilerine göre Doğu Anadolu?da 12-14 yaş arasında çalışan çocuk sayısı 80 bin. -270 bin çocuk okula gidemiyor- UNICEF?in 2006 verilerine göre Türkiye?de yaklaşık 50 bin çocuk sokakta yaşıyor. Bunların 30binden fazlası İstanbul?da? -Sokakta çalışan / çalıştırılan çocuk sayısı 41 bin; İstanbul yine başta : 26 bin.Ankara6700, Diyarbakır :3 bin 300, Adana :1300, Van : 640, Mersin : 637, İzmir :420İki büyük kentin dışında kalan Adana, Diyarbakır, Van ve Mersin illeri,kirli savaştaköylerizorla boşaltılan Kürt?lerin yoğun olarakgöç ettiği ve yaşadığı yerler.-833 çocuk kayıp? Cinsel istismara uğrayan, zorla evlendirilen çocuklarla ilgili sağlıklı veriler yok. Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine göre hakkında işlem yapılan 95 bin çocuktan 35 bin 200?ü sigara, alkol ve uyuşturucu kullanıyor; 15 bini okuma yazma bilmiyor.- 2 bin 750 çocuk tutuklu ya da hükümlü olarak cezaevinde?-İHD Diyarbakır şubesine göre, yalnızca 2009 yılında 12-18 yaş arasındaki 267 çocuk Terörle Mücadele Kanunu?ndan yargılandı; 78 çocuk tutuklandı. Tutuklu çocuklar için toplam 240 ile 688 arasında değişen hapis cezası isteniyor. Türkiye imzaladığı Birleşmiş Miletler Çocuk Hakları Sözleşmesi?nin17, 29 ve 30. Maddelerine, ?Çocuğun,anne ve babasının kültürel kimliğine, dil değerlerine önem verilmesi; soya, dine ya da dile dayalı azınlıkların ya da yerli halkların var olduğu devletlerde,azınlık ahaliye mensupya da yerli halkların ait oldukları topluluğun diğer üyeleri ile birlikte kendi dinine inanma ve kendi dillerini kullanma haklarından yoksun bırakılamayacağı?na ilişkin hükümleri içermesi nedeniyle çekince koymuştur. Herhaldebaşbakan da ?Nüfus planlaması, ecnebilerin soyumuzu kurutmak için icat ettikleri sinsi bir plandır?safsatasının etkisinde kalmış olmalı. Her kesten 3 çocuk yapmasını istemeden önce, çocuk ölümleri oranını düşürmeli, çocukları sokaktan kurtarmalı; onlara parasız eğitim, sağlık hizmetlerinden yararlanma olanağını sunmalı; kısacası önce varolançocuklara ?insan gibi yaşama olanaklarınısağlamalı.Çünkü günümüzdenüfusunun kalabalık olmasıylagüçlü, sözü geçer ülke olunmuyor.Günümüzün güçlü ülkesi; insanlarını doyuran, işsizlik sorunu olmayan, eğitim, sağlık sorununu çözmüş,tüm vatandaşlarına temel insan hak ve özgürlüklerini sağlamış ülkedir.