AKP hükümeti,2009 yılı ortalarından itibaren ?açılım? adıyla bir takım girişimler başlattı. ?Kürt açılımı?, ?Alevi açılımı? ve son olarak da ?Roman açılımı??Açılımların amacını, (başbakanın açılımlara ilişkinaçıklamalarından- birebir olmasa da) mealen şöyle özetlemek mümkün:?T. Cumhuriyeti?nin bu konularda bugüne kadar yürüttüğü politikalar sorunların çözümünü sağlayamamıştır.Bu nedenle bu konudaki devlet politikasını değiştirmek,sorunlara eskiden farklı yeni bir anlayışlayaklaşmak gerekiyor.?Alevi ve Roman açılımını başka yazıya bırakarak önce ?Kürt Açılımı? ne durumda,ona bakalım. Lafı edilir edilmez, CHP ve MHP?nin; ?Kürt? adını duyduklarında tüyleri diken diken olan ?derin güçlerin?ve bir kısım basının şiddetli tepkisiyle karşılaştı.Başlangıçta AKP hükümeti attığı adımdan direniyormuş gibi göründü. Hatta başbakanın yıllardır görmezden geldiği DTP ile ilişkiler geliştirildi;başbakan, DTP başkanı Ahmet TÜRK ile bile görüştü. Kandil?den ve Mahmur kampından Türkiye?ye dönenler gözaltına bile alınmayarak serbest bırakıldılar.Ne var ki, Kandil ve Mahmur?dan gelenlerin karşılanması sırasında yaşanan coşku ve sevinç, muhalefetintepkisini daha da artırdı. Bu arada basının büyük bölümü konuyu saptırarak işlemeye başladı.Hükümet de, muhalefet de ve basın da, karşılamanın, Kürtler?in, ?barış olacak, ölümler bitecek? diye duydukları sevincin dışa vurumu olduğunu çok iyi biliyorlardı. Ancak savaş yandaşları bunu bile bile, sevinç gösterisini, ?Kürtler?in zafer kutlaması? olarak işlemeye başladılar. Batıda yaşayanların, şehit yakınlarının ?hassasiyetleri!? devreye sokuldu. Gösteriler düzenlendi; ardından batıda Kürtler?e saldırılar, linç girişimleri başladı.İşin ilginç tarafı, muhalefetin?ayrışma? ve ?ihanet?projesi olarak büyük tepki gösterdiği,iktidarın ise, ?Kürt sorununu çözecek Devlet Projesi? olarak ilan ettiği bu girişimin içeriğinin tamamen boş olması, hiçbir çözüm önerisinin bulunmamasıdır.Tepkiler giderek arttı. AKP Hükümeti, muhalefetin, bir kısım basın-yayınorganlarının işbirliği ile yürüttüğü ?barış karşıtı? kampanya karşı duramadı, (her zaman yaptığı gibi) geri çekildi. Çünkü, yukarıda da belirttiğimiz gibi, AKP?nin bu konuda kafası net olmadığı gibi, bir hazırlığı da yoktu. Daha sonra yaşananlar,açılımla amaçlananın (iddia edildiği gibi) Kürtler?in kimlik, dil, yönetim vb.. sorunlarına çözüm bulmaktan çok,PKK ve DTP?yi tasfiye etmek; Kürtler?iAKP saflarına çekerek, ?din kardeşliği? yaklaşımıyla?kimlik? taleplerinin önünü kesmekti. Sonra? Sonrasını her kes biliyor. ?Açılımın? adı değiştirildi önce? ?Kürt açılımı??demokratik açılım?oldu; sonra da?Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi??.Anayasa Mahkemesi birden DTP davasını hatırladı ve rastlanmadık şekilde oybirliği ile partiyi kapattı. İki kişinin milletvekilliği düşürülerek, mecliste grup kurması engellenmiş oldu.Peşinden bir gözaltı ve tutuklama furyası başlatıldı. Aralarında belediye başkanları, belediye ve il genel meclisi üyelerinin de bulunduğu yüzlerce kişi, otoriter ve Faşist rejimlere özgü kelepçeli görüntülerle teşhir edilerek sorgulandılar; 1000 ?den fazla kişi tutuklandı. AKP yöneticilerinin ?milliyetçi damarı? bir kez daha üstün gelmiş, Kürtler?in, ?barış, eşitlik, kardeşlik? adına da olsa devletten izin almadansevinemeyecekleri bildik usullerle kendilerine hatırlatıldı. Yaptıkları sevinç gösterilerinin bedeli pahalı bir şekilde ödetildi kendilerine? ?Kürt açılımı?, artık bir ?Kürt Kapanına? dönüşmüş bulunuyor. ?Kürt açılımı? süreci içinde kamuoyuna açıklanan tek doğrunun, Projenin bir ?Devlet projesi? olduğudur. Amacının da, Kürtler?in?kimlik?, dil, örgütlenme vb.. taleplerinin dikkate alınarak soruna çözüm aramak, iç barışı sağlamak değil; DTP?yi, ve diğer Kürt örgütlerini bitirmek, Kürtler?i AKP saflarına çekmek, ?din kardeşliği? söylemiyle istemleri ortadan kaldırmak, ötelemek?Bir kısım yazara göreaçılımın bir amacı da,(yıllardır sürekli tekrarlanan, DTP baskısı nedeniyle sesi çıkmadığı iddia edilen) iyi huylu, yani ?muti? Kürt?lerin önünü açarak, onların siyaset sahnesine çıkmasını sağlamakmış! Şimdi iyi, ?muti? Kürtler?i bekliyoruz!...
