Medya çarşı pazar geziyor.. Ne nerede ne kadar pahalı ne kadar ucuz? Havuz medyasına göre, özellikle Almanya, Fransa, ABD'ye göre her şey çok ucuz. Doların inip çıkması, benzine sık sık yapılan zam değil düzenlemenin, pahalılığın nedeni aracılar ve marketler tabii birde dış güçler. Ama, illaki ki SİZ Kemal Bey ve CHP.
Ben de haftaya başlarken, çarşı pazar dolanayım, nerede ne ucuz ne pahalı bir bakayım istedim. Yolum yine medya ve siyaset kulislerine düştü. Enflasyon, faiz vs hesaplarından pek anlamam ama çiçeği burnunda taze TUİK Başkanı'na önerim; enflasyon hesabı yaparken MASKE' yi dikkate almalı. Bazıları çok pahalı, bazıları ucuz mu ucuz. Ama, özellikle sosyal medya da kimi eğlence, kimi modaya ilgi, kimi "bir defadan bir şey olmaz vs. diyerek bütçesine göre "MASKE" kullananlar nedeniyle satışları patlama yapmış durumda.
Hatta, çantasında, ceplerinde "yedekte dursun, her an rüzgar yön değiştirebilir" diyerek farklı renk ve çeşitte maske sahibi olanlar var. Özellikle havuz medyası ve ayrım yapmadan, ekran hastalığı ve "egom egom söyle en büyük gazeteci- siyasetci kim" diyen, "gel" denildiği anda yedekli maske sahibi olanların deyimiyle, "siyaset kulislerinin içinde büyümüş, a-b-c-z partisinin önemli bir ismi olan dostum abim" diyerek söze yazıya başlayanlardan olmasamda, güvendiğim bir isimle sohbet ederken dedi ki: "Senin haber reflekslerin ölmüş.. Genel - yerel seçim kapıda vekillik, belediye başkanlığı, meclis üyeliği aday listeleri hazırlanıyor el altından. iktidar "gitti gidiyor nokta com" durumunda... o nedenle sağdan sola soldan sağa alda maskeni yürü ekrana"
"Hım.. " dedim."Siyasetten az çok anlarım da bu maskelerin altında ki yüzler siyaset -gazetecilik yapıp, yazıp çizip konuşup topluma halka yön, özellikle Millet İttifakınin omurgası CHP 'ye genel başkan, CB adayı bulup, iBB Başkanı İmamoğlu'nun yediği balığın kılcık sayısını bile belirleme gücüne sahipseler neden maske kullanıyorlar." Güvenilir isim güldü; "Sen, onların söylediklerine kendilerinin inandığını mı düşünüyorsun? Bak, Aslında o maskelerin altında onları söyleten, ülkenin içinde bulunduğu hiç bir sorundan, bu iktidar döneminde de, bu iktidar gidip yeni iktidar gelince de etkilenme-me- garantili bir zırh var." Ben yine "Hım" deyince, güvenilir isim "Hım değil ham ham" dedi ve uzaklaştı.
Tezgah gezme, Gazetecilik deyimidir ya gözlem yapıp nabız yoklamaya devam ettim... Bir kahveye girdim. Kahvehane de herkes birbirini tanıyor, masalar dolu, malum covid önlenemez yükselişini sürdürüyor, gelen mesafeyi ayarlayıp maskesini çıkarıp ya koluna asıyor ya cebine koyuyor. Dikkati mi çeken en ilginç hareket ise; Birbirini tanıyanlar bile, önlemi vs. bırakıp yanına oturanın yüzüne saçına dokunuyor bir bahane ile... Çayımı tazelemeye gelen garsona fısıltı ile sordum. Malum, iletişim şeysi Sürekli Sarı Basın Kartımı iptal ettirmiş olsa da serde gazetecilik refleksi var. "Ne yapıyor bu insanlar?" cin gibi çocuk güldü "Herkes birbirinin yüzünde maske var mı? diye kontrol ediyor abi" tutamadım kendimi ağzımda ki çayı püskürttüm, önümde ki gazete ıslandı.
Gece haberlere bakmayıp, sosyal medyadan uzak duymuştum. Islanan gazetemde, SİZİN "Aktroller" açıklamanızı gördüm...
Son haftalarda, belgeli ifşalarla iktidarın bam teline basan, "cezaevinde olan babasını özlediğini ağlayarak söyleyen küçük bir çocuğun eline mikrofon verip HAİN KILIÇDAROĞLU diye bağırtıp gülecek kadar iktidarı kaybettiğini artık kabullenen, ayrıştırma, karıştırma, korkutma gibi yöntemlere sarılan iktidarın başı ve atanmış memur bakanlara "Geliyor gelmekte olan" mesajınızı daha güçlü bir öz güven ve sesle vermenizin son güzel örneği, Ana muhalefet partisi CHP lideri olarak, "beyinleri kiralık" toplumca yüzde 50 si bilinen isimleri açıklamanız oldu.
Her ne kadar sayı abartılı olsa da, AKP Milletvekili Ahmet H. CAMLI gibi "klonlanarak" YELİZ olup çok görünselerde, yaptıkları küfür hakaret, iftira senaryolarını kopyalayıp çoğaltsalarda artık etkisiz eleman konumunda olan Aktrollerin yüzleri maskelerinin altında bile belli oluyor...
Sayin Kılıçdaroğlu;
Size akıl verme, CHP'yi dizayn etme gibi bir hadsizlik yapmayacağımi samimi dürüst ilkeli CHP li vekiller, MKYK ve PM üyeleri gazeteci meslektaşlarım bilir. Sadece, ülke ve toplumun geleceği için, hak hukuk adaleti tesis edecek bir iktidar için olmazsa olmaz bir önerim var. Bunu da yine maskeli süvariler gibi kapalı kapılar arkasında, "dedim dedi..." gibi fısıltı Gazetesi ile değil buradan yapmak istedim.
Açıkladığınız Aktroller iktidara yürüyüşünüze engel olma etkisini çoktan yitirdi. Sizin önünüzde ki en büyük potansiyel tehlike; Kimi cebinde "eski-yeni vekil, kimi eski vekil- Turkuaz renkli basın kartlı gazeteci, kimi İzmir Marşı soslu Atatürkçü gazeteci, kimi efsane, korkusuz vs vs. kimlikli gazeteci, siyasetçi, belediye başkanlarının renkli maskelerini kontrol ettirin. Her ne kadar maskeleri deforme olmasın diye, yağmur-kar yağarken, rüzgar soldan sağa, sağdan sola eserken gorunmeselerde, gördüğünüzde yüzlerine dikkatle bakın, özellikle maske ile gizleyemedikleri gözlerine. Orada göreceğiniz gerçektir. Kendinizi, partinizi, ülkeyi, toplumu öncelikli olarak bunlardan koruyun kurtarın. Bu sizi, partinizi zayıflatmaz, aksine daha da güçlendirir. Toplum ve halk pazar tezgahlarında, vitrinlerde çokça gördüğü bu tek tip maskelerin alıcısı ve kullanıcılarını cok ama çok iyi tanıyor artık.
Sağlık ve esenlik dilekleriyle. ALLAH YARDIMCINIZ, HIZIR YOLDAŞINIZ OLSUN...
FACEBOOK YORUMLAR