Bir zamanlar çok güçlü bir sürü varmış. Bu sürüyü bir arada tutan, iç ve dış düşmana karşı koruyan, liderlik yapan Sarı Öküz’ün liderliği dillere destan olmuş, dosta güven düşmana korku salıyordu.
Düşman bunu bildiği için her fırsatta yeni bir oyun yeni bir entrika sergilemelerine rağmen başarısızlığa uğramaktadırlar. Tüm saldırılar Sarı Öküz’ün akılcı taktikleri sayesinde başarısızlıkla sonuçlanır.
Baş düşman olan aslan grubu başarısızlıklarını uzun uzun değerlendirdikten sonra yeni bir taktik geliştirirler, sürüyü içeriden yıkma kararı alırlar.
Aslan grubu Sarı Öküz’ün yaşlı olmasını fırsat bilerek sürü içinde genç ve dinamik iki genç öküzü koparıp kullanmayı kararlaştırıyorlar. Gözlerine kestirdikleri bu genç öküzleri sürüden koparmayı başaran aslanlar iki genç öküzü kafa kola alarak oyuna getirirler.
Aslanlar iki genç öküze Sarı Öküz’ün yaşlandığını, onu oyuna getirip bize getirirseniz liderliğe sizi getiririz derler. Bunu kabul edip Sarı Öküz’ü aslanların istediği yere getirerek aslanların saldırılarıyla sofrasındaki yemeğe dönüşür. Aslanlar bununla da yetinmiyorlar, birer ikişer yaşlıları istemeye devam ediyorlar.
Birer birer tükendiklerini anlayan iki genç öküz, sıranın birgün kendilerine geleceğini anlayınca, Sarı Öküz’ü teslim ettikleri günün sonlarının başlangıcı olduğunu anlamaya başlarlar.
Kalan sürüyü derleyip toparlayıp yeni aklı başında iradeli güçlü bir bilge lider seçerler. Bu gençlerin yardımıyla eskisinden de daha güçlü bir sürüye dönüşürler.
Bu gençler liderlerinin erdemli, onurlu, aklı başında, adaletli davranışını gördükçe Sarı Öküz’ü hatırlayıp utanç içinde yaşasalar da liderlerine yardım etmekten asla vazgeçmiyorlar…
FACEBOOK YORUMLAR