Ülkemizde ne yazık ki yetişmiş ve yetişmek üzere olan bilge bilim insanlarımız ülkede barış, demokrasi, özgürlük, hak-hukuk, adalet adına kaygı ve umutsuzluk duydukları için ilk fırsatta gelişmiş ülkelere göç etmektedirler.
Z kuşağı denilen gençler de ülkede hak-hukuk, adalet ve özgürlüklerin yok edildiğine inanmaktadırlar. Hak-hukuk, adalet ve özgürlüklerin yok edildiğine inandıkları için ülkelerinden umudu kesmiş vaziyetteler.
İyi eğitilmiş, üreten, düşünen, bilimsel çalışmalar yapmak isteyen, araştıran, hukukun üstünlüğüne ve özgürlük, demokrasi özlemiyle, daha iyi şartlarda çalışmak için yurtdışına göç eden doktorundan, mimarından, mühendisinden, bilim insanı ve diğer yetişmiş meslek gruplarının yurtdışına göç edenlerin sayısında hızlı bir artış yaşanıyor.
Genç kuşaklar barış, demokrasi, hukukun ve özgürlüklerin yok edilmesi, daha iyi çalışma imkanları bulamadıkları ülkemizin antidemokratik, otoriter, baskıcı ve faşist yönetim anlayışından yakındıkları için yabancı ülkelere göç ettiklerini ve henüz gitmemiş olanlar da aynı sebeplerden ötürü ilk fırsatta gitmek istediklerini söylemektedirler.
Beyin göçü ülkemizde liselerde başlayarak en fazla beyin göçü veren ülkesi haline geldik.
Özgürlüklerin yok edilmesi, hak-hukuk ve adaletin olmadığı son 19 yılda ortalama yetişmiş 50 bini aşkın beyin insanımız yabancı ülkelere göç ettiğini, nedenler arasında araştırma geliştirme (Ar-Ge) imkanları önemli bir faktör olarak öngörülmektedir.
Gelişmekte olan ülkelerde beyin göçünün önlenmesi siyasal iktidarın öncelikli görevlerinden biri olmalıdır. İyi eğitilmiş insan anlamına gelen beyin göçü ülkemizin geleceği, umudu gençlerimizin en azından bundan sonra kafa yormamız gereken oldukça önemli bir konudur. Genel anlamıyla ülkeden umudunu kesmiş çok büyük bir kitle var.
FACEBOOK YORUMLAR