Şeyma Kelekçi

Şeyma Kelekçi


ETİKET

07 Ekim 2021 - 19:24

Anne, çocuk, kadın, eş, sevgili, arkadaş, çalışan, muhabir, kamu personeli, memur, taşeron, sıska, şişko, akıllı, akılsız, tembel, çalışkan, istekli, isteksiz, neşeli, neşesiz, üzgün, mutlu, heyecanlı, durgun, sosyal, asosyal, içine kapanık, güzel, çirkin…

Kendi akıl seviyelerine göre insanların bana yapıştırdığı etiketlerden sadece çok azı… Bazıları toplumsal rollerim kabul. Onlar bile parçalanıp bölünüp egolara hizmet etmeye başladı çoktan. Akıl insanı hayatta tutmak için her şeye bir anlam yükler evet. Aslında iyi niyetlidir. Tek amacı insana zarar gelmesini engellemek ve onun yaşamını sürdürmesini sağlamaktır. 0-7 yaş arası dünyayı kodlar ve bu kodlar üzerine insanın algıladığı o minnacık dünyasında yaşamı başlar ve öyle sürer gider.
Tabi ki bu farkında olup uyananlar için geçerli değil. Dünyanın aslında o bizim algıladığımız kalıplar kadar olmadığını anladığımız o muhteşem an. İşte o an tam olarak büyümüş (kastım olgunlaşmış)  ve herkese, her şeye eğrisi doğrusu, yanlışı sevabı ile.. saygı duymayı öğrendiğimiz o an. İşte o an… Gerçekten medeni olduğumuzu düşündüğüm ve medeniyet kavramının içinin boşaltılmadığı gerçekten var olduğu o an… Bu sadece basit bir empati diyenler olacaktır içinizden.  O kadar basit değil kesinlikle.

Beyin denen ve insan vücuduna, düşüncelerine hükmeden o harikulade sistem. O sistemin insan ruhuna ve özüne saygı duyup kenara çekildiği o tek bir an…  İşte o an anlayacaksınız aslında bu etiketlerin hepsi sizsiniz. Beyninizin içinde ne varsa o gelir dile çünkü… Sadece çöplükle beslediyseniz kendinizi, gül mü gelecekti dilinize?

Peki ya gerçekten yanlış varsa ortada diye sorabilirsiniz?! O zaman aklımıza gelen de yine bizi mi yansıtıyor!? Evet. Yine evet hep evet. Yanlışa doğru demek, acıya sevinç… Güzele çirkin, çirkine güzel… Dediğim gibi içte ne varsa dışa o yansıyor… Bu kısır bir döngü değil asla.
Sadece insan sistemi. Sistemimiz bu şekilde. Tam bir savaş makinası. Her şeye etiketler yapıştırıp insanı o etiketler üzerinden bilgi sahibi yapmak. Amacı paçayı kurtarmak sadece J Aslında çok masum. Ancak artık sadece hayatta kalmanın bize yetmediği o muhteşem çağdayız. Bilinç seviyemiz yükseldi. (En azından bazılarımızın J ) Sadece ezbere etiketlerle gerçek bir hayatın yaşanamayacağını anladık değil mi? Her şeyin o etiketlerden ibaret olmadığının, sonsuz olasılıklardan oluşan koskoca bir evrenin tam da karşımızda durduğunun. Hatta kendimizin bir evren olduğunun…

Merhaba, Şeyma evreninden dünyaya… J Ben, ne o sizin üzerime yapıştırdığınız etiketlerim ne değer yargıları ne de dedikodular ne de bir statü… Ben sizin sınırlarınızdan ibaret değilim J Biz diyerek kadınlar adına konuşmak isterdim burada ancak bu sefer bunu yapmayacağım. Kim ortak olmak isterse payına düşeni, (gönlüne, aklına düşeni) alsın bu yazıdan diye! Evet etiketlerle sınırlıyoruz kendimizi, hayatımızı, hayatı… Ancak bunu başkalarına değil, esasında kendimize yapıyoruz. Farkında bile değiliz! Ne o karşınızdaki kişi sizin ona yapıştırdığınız o etiket ne de siz o etiketten ayrısınız.

Şimdi diyeceksiniz onlar da beni etiketliyor! Evet birbirimizin üzerine yapıştırdığımız etiketlerden burnumuzun ucunu dahi göremeden yaşayıp gidiyoruz. En ufak bir farkındalıkta bile konfor alanımıza daha da sıkıca yapışıp kalıyoruz. Alışkanlıktır ya bu, doğumla gelen… Artık farkına varmanın zamanı gelmedi mi sizce de? Ne ben ne de bir başkası o üzerine yapışan etiket değiliz… Çok daha fazlasıyız aslında…
 

FACEBOOK YORUMLAR

YORUMLAR

  • 0 Yorum